Mekke döneminde inmiştir. 19 âyettir. Sûre, adını birinci âyette yer alan ve Allah Teâlâ’yı niteleyen “el-A’lâ” kelimesinden almıştır. A’lâ, en yüce demektir.


فَذَكِّرْ إِن نَّفَعَتِ الذِّكْرَى ﴿٩﴾


A'LÂ SURESİ 9. Ayetinin Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe zekkir in nefeati ez zikrâ
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe o halde
zekkir zikret, hatırlat, öğüt ver
in eğer
nefeati fayda verdi
ez zikrâ zikir

O halde, eğer zikir fayda verecekse zikret (zikri öğret, öğüt ver).

A'LÂ SURESİ 9. Ayeti Karşılaştırmalı Mealleri

O hâlde, eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver.

Diyanet İşleri

Artık öğüt ver, fayda verirse eğer.

Abdulbaki Gölpınarlı

O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.

Adem Uğur

Eğer zikra (hatırlatma) fayda verirse, hatırlat!

Ahmed Hulusi

Öğüt, uyarı fayda verdiği sürece, Kuran ile insanlara öğüt vermeye, tebliğe devam et.

Ahmet Tekin

Şu halde eğer öğüt fayda verecekse öğüt ver.

Ahmet Varol

Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, 'öğüt verip hatırlat.'

Ali Bulaç

O halde, fayda versin (yahud fayda vermesin), sen Kur’an ile öğüd ver; (tebliğ vazifeni yap).

Ali Fikri Yavuz

Faydali olacaksa insanlara ogut ver.

Bekir Sadak

O halde öğüt fayda verirse ona devam et.

Celal Yıldırım

Faydalı olacaksa insanlara öğüt ver.

Diyanet İşleri (eski)

(8-9) Seni en kolaya muvaffak kılacağız. O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.

Diyanet Vakfi

Öğüt yararlı olacaksa öğüt ver.

Edip Yüksel

Onun için öğüd ver, öğüd fâide verirse

Elmalılı Hamdi Yazır

Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.

Elmalılı (sadeleştirilmiş)

Onun için öğüt ver, eğer öğüt fayda verirse.

Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2)

O halde hatırlatmak fayda verirse hatırlat.

Seyyid Kutub

Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, 'öğüt verip hatırlat'.

Gültekin Onan

O halde eğer öğüd fâide verirse (durma) öğüd ver.

Hasan Basri Çantay

O hâlde eğer nasîhat fayda verirse, (artık onlara) nasîhat et!

Hayrat Neşriyat

O halde öğüt fayda verecekse, öğüt ver.

İbni Kesir

O halde, (hakikati başkalarına) hatırlat, bu hatırlatma ister fayda ver(iyor görün)sün, (ister görünmesin).

Muhammed Esed

(9-10) Artık öğüt ver, eğer öğüt faide verirse. Korkar kimse, öğütü dinleyecektir.

Ömer Nasuhi Bilmen

Faydalı olacaksa öğüt ver.

Ömer Öngüt

O halde, öğüt/uyarı fayda verecekse öğüt ver.

Şaban Piriş

O halde öğütün fayda vereceği ümidiyle sen nasihat et!

Suat Yıldırım

O halde eğer hatırlatmak yarar verirse hatırlat, öğüt ver.

Süleyman Ateş

Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, 'öğüt verip hatırlat.'

Tefhim-ul Kuran

Sen öğüt ver-öğüt fayda verecekse.

Ümit Şimşek

Eğer hatırlatmak yarar sağlarsa hatırlat/öğüt ver!

Yaşar Nuri Öztürk

O halde gerçekleri başkalarına hatırlat. Bu hatırlatma ister fayda veriyor görünsün ister görünmesin.

Abdullah Parlıyan

(8-9) Başarıya giden yolu sana kolaylaştıracağız. O halde öğüt ver, çünkü öğüdün mutlaka faydası olacaktır.

Bayraktar Bayraklı

O halde, eğer öğüt fayda verirse öğüt ver!

Cemal Külünkoğlu

O halde hatırlat, eğer hatırlatma bir yarar sağlayacaksa.

Kadri Çelik

Öyleyse sen, nasihat ve hatırlatmanın fayda vereceği her durumda nasihat et ve hatırlat.

Ali Ünal

O halde –eğer öğüt fayda verirse sen de öğüt ver.

Harun Yıldırım

Şu halde sen, -öğüt (sadece bazılarına) fayda verse de- hep (fıtratlara nakşolan Allah'ı) hatırlat,

Mustafa İslamoğlu

O halde; hatırlat/öğüt ver, öğüt/hatırlatma faydalı olacaksa!

Sadık Türkmen

Eğer öğüt fayda verirse, öğüt ver.

İlyas Yorulmaz

O halde, eğer zikir fayda verecekse zikret (zikri öğret, öğüt ver).

İmam İskender Ali Mihr