Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوَاْ إِن تُطِيعُواْ فَرِيقًا مِّنَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ يَرُدُّوكُم بَعْدَ إِيمَانِكُمْ كَافِرِينَ ﴿١٠٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

yâ eyyuhâ ellezîne âmenû in tutîû ferîkan min ellezîne ûtû el kitâbe yeruddû-kum ba'de îmâni-kum kâfirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
yâ eyyuhâ ey
ellezîne âmenû îmân edenler, âmenû olanlar
in tutîû eğer itaat ederseniz
ferîkan fırka, grup, topluluk
min ellezîne onlardan
ûtû el kitâbe kitap verildiler
yeruddû-kum sizi reddeder, döndürür
ba'de îmâni-kum îmânınızdan sonra
kâfirîne kâfirlik, kâfir olma

Ey âmenû olanlar! Eğer o kitap verilenlerden bir gruba itaat ederseniz, sizi îmânınızdan sonra kâfîrliğe döndürürler.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 100. Ayeti Ahmet Tekin Meali

Ey iman nimetine kavuşanlar, kendilerine verilen kutsal kitapların hükmünce sorumlu tutulanlardan bir zümrenin, göstermelik hoşgörü taleplerini, şeriatinize aykırı isteklerini kabul eder, onlara boyun eğerseniz, iman ettikten sonra sizi, yeniden küfür bataklığına sürüklerler.

Ahmet Tekin