ÂLİ İMRÂN SURESİ 103. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ ﴿١٠٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ı'tasımû | ve sarılın |
bi habli allâhi | Allah'ın ipine |
cemîân | topluca, hepiniz |
ve lâ teferrekû | ve ayrılmayın, fırkalara ayrılmayın |
ve uzkurû | anın, hatırlayın |
ni'met allâhi | Allah'ın ni'meti |
aleykum | sizin üzerinizde |
iz kuntum | siz oldunuz |
a'dâen | düşman |
fe ellefe | sonra birleştirdi |
beyne | arasını |
kulûbi-kum | sizin kalpleriniz |
fe asbahtum | böylece oldunuz |
bi ni'meti-hî | onun ni'meti ile |
ihvânen | kardeşler |
ve kuntum | ve siz oldunuz |
alâ şefâ | kenarında |
hufretin | bir çukur |
min en nâri | ateşten |
fe enkaze-kum | ...halde iken sizi kurtardı |
min-hâ | ondan |
kezâlike | işte böyle |
yubeyyinu | açıklıyor |
allâhu lekum | Allah, size |
âyâti-hî | âyetlerini |
lealle-kum | umulur ki böylece siz |
tehtedûne | hidayete erersiniz |
Ve hepiniz, Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O’nun (Allah’ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 103. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Hep birlikte varlığınızdaki Esmâ hakikatine (uzanan) Allâh ipine sarılın ve ayrılığa düşmeyin. Üstünüzdeki Allâh nimetini hatırlayın. Hani sizler düşman idiniz de, şuurlarınızda aynı idrakı oluşturarak sizi bir araya getirdi; O'nun sizde açığa çıkan bu nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Siz ateşten bir çukurun tam kenarındaydınız; kurtardı sizi o ateşten. İşte böylece, hakikate eresiniz diye, Allâh size işaretlerini açıklıyor.
Ahmed Hulusi