ÂLİ İMRÂN SURESİ 103. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ ﴿١٠٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ı'tasımû | ve sarılın |
bi habli allâhi | Allah'ın ipine |
cemîân | topluca, hepiniz |
ve lâ teferrekû | ve ayrılmayın, fırkalara ayrılmayın |
ve uzkurû | anın, hatırlayın |
ni'met allâhi | Allah'ın ni'meti |
aleykum | sizin üzerinizde |
iz kuntum | siz oldunuz |
a'dâen | düşman |
fe ellefe | sonra birleştirdi |
beyne | arasını |
kulûbi-kum | sizin kalpleriniz |
fe asbahtum | böylece oldunuz |
bi ni'meti-hî | onun ni'meti ile |
ihvânen | kardeşler |
ve kuntum | ve siz oldunuz |
alâ şefâ | kenarında |
hufretin | bir çukur |
min en nâri | ateşten |
fe enkaze-kum | ...halde iken sizi kurtardı |
min-hâ | ondan |
kezâlike | işte böyle |
yubeyyinu | açıklıyor |
allâhu lekum | Allah, size |
âyâti-hî | âyetlerini |
lealle-kum | umulur ki böylece siz |
tehtedûne | hidayete erersiniz |
Ve hepiniz, Allah’ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah’ın sizin üzerinizdeki ni’metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O’nun (Allah’ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, âyetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 103. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Hepiniz birden Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, sakın ayrılıp bölünmeyin. Allah'ın üzerinizdeki nîmetini anın; hani bir zamanlar birbirinize düşmandınız, kalbleriniz arasını uzlaştırdı da, O'nun bu nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Ateşten bir çukur kenarına geldiniz de Allah sizi ondan kurtardı. Doğru yolda yürüyesiniz diye Allah size böylece âyetlerini açıklar.
Celal Yıldırım