Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


كَدَأْبِ آلِ فِرْعَوْنَ وَالَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ كَذَّبُواْ بِآيَاتِنَا فَأَخَذَهُمُ اللّهُ بِذُنُوبِهِمْ وَاللّهُ شَدِيدُ الْعِقَابِ ﴿١١﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ke de'bi âli fir'avne ve ellezîne min kabli-him kezzebû bi âyâti-nâ fe ehaze-hum allâhu bi zunûbi-him ve allâhu şedîdu el ıkâbi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ke de'bi gibi, benzer, durumu gibi
âli fir'avne firavun ailesi
ve ellezîne ve onlar, ve o kimseler
min kabli-him onlardan önce
kezzebû tekzip ettiler, yalanladılar
bi âyâti-nâ âyetlerimizi
fe ehaze-hum allâhu bunun üzerine Allah onları yakaladı
bi zunûbi-him günahları ile, günahları sebebiyle
ve allâhu ve Allah
şedîdu el ıkâbi ikâbın (azabın) şiddeti, ikâbı (azabı) şiddetli

(Onların durumu) Firavun ailesinin ve onlardan öncekilerin durumu gibidir. Âyetlerimizi yalanladılar, bunun üzerine Allah, onları günahları sebebiyle yakaladı. Ve Allah ikâbı (azabı) şiddetli olandır.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 11. Ayeti Ahmet Tekin Meali

İnkârda ısrar edenlerin halleri, Firavun hanedanının, devlet görevlilerinin, yandaşlarının ve onlardan öncekilerin hallerine, davranışına benziyor. Onlar âyetlerimizi, Kur’ân’ı yalanladılar. Bunun üzerine Allah, işledikleri günâhlar sebebiyle onları suçüstü yakaladı. Allah onlara, âyetlerinin inkâr edilme suçuna denk âdil ceza verme gücüne sahiptir.

Ahmet Tekin