Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ لَن تُغْنِيَ عَنْهُمْ أَمْوَالُهُمْ وَلاَ أَوْلاَدُهُم مِّنَ اللّهِ شَيْئًا وَأُوْلَئِكَ أَصْحَابُ النَّارِ هُمْ فِيهَا خَالِدُونَ ﴿١١٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne keferû len tugniye an hum emvâlu-hum ve lâ evlâdu-hum min allâhi şey'en ve ulâike ashâbu en nâri hum fî-hâ hâlidûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne ellezîne muhakkak ki onlar
keferû inkâr ettiler
len tugniye an asla fayda vermez
hum onlar, onlara
emvâlu-hum onların malları
ve lâ evlâdu-hum ve evlâtları ... olmaz
min allâhi Allah'tan
şey'en bir şey
ve ulâike ve işte onlar
ashâbu en nâri ateş ehlidir, ateş halkıdır
hum fî-hâ onlar orada
hâlidûne devamlı kalacak olanlar

Muhakkak ki inkâr edenlere, malları ve evlatları, Allah'tan bir şeye (azaba) karşı kendilerine asla bir fayda vermez. Ve işte onlar ateş ehlidir, onlar, orada devamlı kalacak olanlardır.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 116. Ayeti Tefhim-ul Kuran Meali

Gerçekten küfredenlerin ise, ne malları, ne çocukları, onlara Allah'tan yana bir şey sağlayamaz. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda temelli olarak kalacaklardır.

Tefhim-ul Kuran