Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


مَثَلُ مَا يُنفِقُونَ فِي هِذِهِ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا كَمَثَلِ رِيحٍ فِيهَا صِرٌّ أَصَابَتْ حَرْثَ قَوْمٍ ظَلَمُواْ أَنفُسَهُمْ فَأَهْلَكَتْهُ وَمَا ظَلَمَهُمُ اللّهُ وَلَكِنْ أَنفُسَهُمْ يَظْلِمُونَ ﴿١١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

meselu mâ yunfikûne hâzihi el hayâti ed dunyâ ke meseli rîhin fîhâ sırrun esâbet harse kavmin zalemû enfuse-hum fe ehleket-hu ve mâ zaleme-hum allâhu ve lâkin enfuse-hum yazlımûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
meselu misal, durum
mâ yunfikûne infak edilen şeyler
içinde, ...de
hâzihi el hayâti ed dunyâ bu dünya hayatı
ke meseli gibi, misal, durum
rîhin kavurucu, dondurucu bir rüzgâr
fîhâ onun içinde, ona
sırrun dondurucu soğuk
esâbet isabet etti
harse ekinler
kavmin kavim, toplum
zalemû zulmettiler
enfuse-hum kendi kendilerine
fe ehleket-hu böylece onu helâk etti, yok etti
ve mâ zaleme-hum ve onlara zulmetmedi
allâhu Allah
ve lâkin ve lâkin, fakat
enfuse-hum kendi kendilerine, kendilerine
yazlımûne zulmediyorlar

Onların (kâfirlerin), bu dünya hayatında (gösteriş ve övünmek için) infâk ettikleri şeylerin durumu, kendilerine zulmeden (Allah'ın emirlerine ve nehiylerine itaat etmeyerek, devamlı derecat kaybeden) bir kavmin, "kavurucu, dondurucu soğuk bir rüzgarın isabet ederek, böylece helâk ettiği" ekininin durumu gibidir. Allah, onlara zulmetmedi, fakat onlar, kendi kendilerine zulmediyorlar.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 117. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Onların şu dünya hayatında harcadıkları, tıpkı kendilerine zulmeden bir kavmin tarlalarına vuran zemheri yeline benzer, eser, ekinleri mahvedip gider. Onlara Allah zulmetmez, onlar, kendi kendilerine zulmederler.

Abdulbaki Gölpınarlı