ÂLİ İMRÂN SURESİ 118. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ لاَ تَتَّخِذُواْ بِطَانَةً مِّن دُونِكُمْ لاَ يَأْلُونَكُمْ خَبَالاً وَدُّواْ مَا عَنِتُّمْ قَدْ بَدَتِ الْبَغْضَاء مِنْ أَفْوَاهِهِمْ وَمَا تُخْفِي صُدُورُهُمْ أَكْبَرُ قَدْ بَيَّنَّا لَكُمُ الآيَاتِ إِن كُنتُمْ تَعْقِلُونَ ﴿١١٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
yâ eyyuhâ | ey |
ellezîne âmenû | âmenû olanlar, îmân edenler |
lâ tettehızû | edinmeyin |
bitâneten | sırdaş |
min dûni-kum | sizlerden başka, kendinizden |
lâ ye'lûne-kum | size ... yapmaktan geri kalmazlar |
habâlen | fesada düşürmek |
veddû | istediler, temenni ettiler |
mâ anittum | size sıkıntı verecek şeyler |
kad bedet | belli olmuştur |
el bagdâu | kin ve öfke |
min efvâhi-him | onların ağızlarından (sözlerinden) |
ve mâ tuhfî | ve gizledikleri şey |
sudûru-hum | onların göğüsleri, sineleri |
ekberu | daha büyük |
kad beyyennâ | açıklamıştık |
lekum | sizin için, size |
el âyâti | âyetleri |
in kuntum | eğer siz ... olmuş olsaydınız |
ta'kılûne | akıl ediyorsunuz |
Ey âmenû olanlar! Kendinizden (mü'minlerden) başkalarını sırdaş edinmeyin. Onlar sizi fesada düşürmekten geri kalmazlar ve size sıkıntı verecek şeyleri temenni ettiler. Kin ve öfkeleri ağızlarından (sözlerinden) belli olmuştur. Göğüslerinde gizledikleri şey (kinleri) daha da büyüktür. Akıl etmiş olsaydınız, size âyetleri açıklamıştık.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 118. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Ey imân edenler! Sizden başka olanları dost ittihaz etmeyiniz. Size fesat eriştirmekte asla kusur etmezler. Size meşakkat verecek şeyi temenni ederler. Muhakkak buğzları ağızlarından zahir olmuştur. Sinelerinin gizlediği şey ise daha büyüktür. Şüphe yok size âyetleri apaçık beyan ettik, eğer teakkul eder oldunuz ise!
Ömer Nasuhi Bilmen