Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


وَلِلّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ يَغْفِرُ لِمَن يَشَاء وَيُعَذِّبُ مَن يَشَاء وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ ﴿١٢٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve li allâhi mâ fî es semâvâti ve mâ fî el ardı yagfiru li men yeşâu ve yuazzibu men yeşâu ve allâhu gafûrun rahîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve li allâhi ve Allah'ın, Allah için
mâ fî es semâvâti göklerde ne varsa
ve mâ fî el ardı ve yeryüzünde, yerde ne varsa
yagfiru mağfiret eder
li men yeşâu dilediği kimseyi
ve yuazzibu ve azab eder, azaplandırır
men yeşâu dilediği kimse
ve allâhu gafûrun ve Allah gafûrdur, bağışlayandır
rahîmun rahîmdir, rahmet nuru gönderen

Ve göklerde ve yerde ne varsa Allah'ındır. Dilediğini mağfiret eder ve dilediğine de azap eder. Ve Allah, Gafur'dur, Rahîm'dir.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 129. Ayeti Ahmed Hulusi Meali

Semâlarda ve arzda ne varsa hepsi Allâh'ındır (O'nun Esmâ'sının varlığıyla var ve kaîmdirler). Dilediğine mağfiret eder, dilediğine (yaptıklarının karşılığı olarak) azap verir. Allâh Ğafûr'dur, Rahıym'dir.

Ahmed Hulusi