ÂLİ İMRÂN SURESİ 145. Ayeti Diyanet İşleri Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
وَمَا كَانَ لِنَفْسٍ أَنْ تَمُوتَ إِلاَّ بِإِذْنِ الله كِتَابًا مُّؤَجَّلاً وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ الدُّنْيَا نُؤْتِهِ مِنْهَا وَمَن يُرِدْ ثَوَابَ الآخِرَةِ نُؤْتِهِ مِنْهَا وَسَنَجْزِي الشَّاكِرِينَ ﴿١٤٥﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve mâ kâne
li nefsin
en temûte
illâ bi izni allâhi
kitâben
mueccelen
ve men
yurid
sevâbe ed dunyâ
nu'ti-hî
min-hâ
ve men
yurid
sevâbe el âhirati
nu'ti-hî
min-hâ
ve se neczî
eş şâkirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve mâ kâne | ve olmadı |
li nefsin | bir nefs, bir kimse için |
en temûte | ölmek, ölmesi |
illâ bi izni allâhi | Allah'ın izni olmadan |
kitâben | yazılı olan, yazı |
mueccelen | tayin edilmiş, takdir edilmiş zaman |
ve men | ve kim |
yurid | ister, diler, murad eder |
sevâbe ed dunyâ | dünya sevabını |
nu'ti-hî | ona, kendisine veririz |
min-hâ | ondan |
ve men | ve kim |
yurid | ister, diler |
sevâbe el âhirati | ahiret sevabı |
nu'ti-hî | ona, kendisine veririz |
min-hâ | ondan |
ve se neczî | ve yakında karşılığını vereceğiz, mükâfatlandıracağız |
eş şâkirîne | şükredenler |
Ve bir kimsenin, Allah'ın izni olmadan ölmesi olmamıştır (olamaz), o (ölüm), süresi tayin edilmiş bir yazıdır. Ve kim dünya sevabı isterse, kendisine ondan veririz, ve kim ahiret sevabı isterse, kendisine ondan veririz. Ve şâkirleri (şükredenleri) yakında mükâfatlandıracağız.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 145. Ayeti Diyanet İşleri Meali
Hiçbir kimse Allah’ın izni olmadan ölmez. Ölüm belirli bir süreye göre yazılmıştır. Kim dünya menfaatini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de ahiret mükâfatını isterse, ona da ondan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız.
Diyanet İşleri