ÂLİ İMRÂN SURESİ 146. Ayeti Bekir Sadak Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
وَكَأَيِّن مِّن نَّبِيٍّ قَاتَلَ مَعَهُ رِبِّيُّونَ كَثِيرٌ فَمَا وَهَنُواْ لِمَا أَصَابَهُمْ فِي سَبِيلِ اللّهِ وَمَا ضَعُفُواْ وَمَا اسْتَكَانُواْ وَاللّهُ يُحِبُّ الصَّابِرِينَ ﴿١٤٦﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve keeyyin
min nebiyyin
kâtele
mea-hu
rıbbiyyûne
kesîrun
fe mâ vehenû
li mâ
asâbe-hum
fî sebîli allâhi
ve mâ daufû
ve mestekânû
ve allâhu
yuhibbu es sâbirîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve keeyyin | ve niceleri |
min nebiyyin | peygamberlerden |
kâtele | savaştı |
mea-hu | onunla beraber |
rıbbiyyûne | rabbiyyun, kendini Allah'a adayanlar |
kesîrun | çok, bir çok |
fe mâ vehenû | fakat gevşeklik göstermediler |
li mâ | şeyler için, şeyler sebebiyle |
asâbe-hum | onlara isabet etti |
fî sebîli allâhi | Allah'ın yolunda |
ve mâ daufû | ve zayıflık göstermediler |
ve mestekânû | ve boyun eğmediler |
ve allâhu | ve Allah |
yuhibbu es sâbirîne | sabredenleri sever |
Ve peygamberlerden niceleri var ki; onlarla birlikte birçok rıbbıyyun (ilim, irfan sahibi mürşid) de savaştı. Allah yolunda, kendilerine isabet eden şeyler (elem ve sıkıntılar) sebebiyle gevşemediler, zayıflık göstermediler ve boyun da eğmediler. Allah, sabredenleri sever.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 146. Ayeti Bekir Sadak Meali
Nice peygamberlerin yaninda Rabbe kul olmus pek cok kimse savasmistir. Allah yolunda baslarina gelenlerden oturu gevsememisler, yilmamislar ve boyun egmemislerdi. Allah, sabredenleri sever.
Bekir Sadak