ÂLİ İMRÂN SURESİ 148. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
فَآتَاهُمُ اللّهُ ثَوَابَ الدُّنْيَا وَحُسْنَ ثَوَابِ الآخِرَةِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ ﴿١٤٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe âtâ-humu allâhu
sevâbe ed dunyâ
ve husne
sevâbi el âhireti
ve allâhu yuhibbu
el muhsinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe âtâ-humu allâhu | böylece Allah onlara verdi |
sevâbe ed dunyâ | dünya sevabı |
ve husne | ve güzel, en güzel |
sevâbi el âhireti | ahiret sevabı |
ve allâhu yuhibbu | ve Allah sever |
el muhsinîne | muhsinler |
Böylece Allah, onlara dünya sevabını ve ahiret sevabınının en güzelini verdi. Ve Allah, muhsinleri sever.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 148. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Allah da onlara, hem dünya nimetini, hem de âhiret, ebedî yurt sevabının güzelliğini verdi. Allah iyiliği, iyi niyetleri, dinin, ahlâkın ve kamu vicdanının emirlerini, devamlı davranışlarına, ilişkilerine, görevlerine, hayatlarına yansıtan, samimiyetle ibadet eden, aktif olarak iyiliğe, iyi uygulamaya, iyileştirmeye örnek olan, işlerinde mükemmellik, dürüstlük ve başarı için dikkat harcayan, hayırlı icraatlar, kalıcı hizmetler yapan müslüman askerî erkânı, idarecileri, müslümanları sever.
Ahmet Tekin