ÂLİ İMRÂN SURESİ 148. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
فَآتَاهُمُ اللّهُ ثَوَابَ الدُّنْيَا وَحُسْنَ ثَوَابِ الآخِرَةِ وَاللّهُ يُحِبُّ الْمُحْسِنِينَ ﴿١٤٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
fe âtâ-humu allâhu
sevâbe ed dunyâ
ve husne
sevâbi el âhireti
ve allâhu yuhibbu
el muhsinîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe âtâ-humu allâhu | böylece Allah onlara verdi |
sevâbe ed dunyâ | dünya sevabı |
ve husne | ve güzel, en güzel |
sevâbi el âhireti | ahiret sevabı |
ve allâhu yuhibbu | ve Allah sever |
el muhsinîne | muhsinler |
Böylece Allah, onlara dünya sevabını ve ahiret sevabınının en güzelini verdi. Ve Allah, muhsinleri sever.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 148. Ayeti Celal Yıldırım Meali
Bu sebeple Allah da onlara hem dünya sevabını, hem âhiretin güzel sevabını verdi. Allah iyi yararlı işlerde bulunan iyileri sever.
Celal Yıldırım