ÂLİ İMRÂN SURESİ 152. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ اللّهُ وَعْدَهُ إِذْ تَحُسُّونَهُم بِإِذْنِهِ حَتَّى إِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَازَعْتُمْ فِي الأَمْرِ وَعَصَيْتُم مِّن بَعْدِ مَا أَرَاكُم مَّا تُحِبُّونَ مِنكُم مَّن يُرِيدُ الدُّنْيَا وَمِنكُم مَّن يُرِيدُ الآخِرَةَ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْ وَلَقَدْ عَفَا عَنكُمْ وَاللّهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ ﴿١٥٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lekad | ve andolsun |
sadaka-kumu allâhu | Allah size sadık kaldı |
va'de-hû | onun vaadi |
iz tehussûne-hum | onları perişan edip öldürüyordunuz |
bi izni-hî | onun izni ile |
hattâ | hatta, öyle ki, fakat |
izâ feşiltum | gevşeklik göstermiştiniz |
ve tenâza'tum | ve nizâya (anlaşmazlığa) düştünüz |
fî el emri | emir hakkında |
ve asaytum | ve isyan ettiniz |
min ba'di | sonradan, ...den sonra |
mâ erâ-kum | size gösterdiği şey |
mâ tuhıbbûne | sevdiğiniz şey |
min-kum | sizden |
men | kim, kimi |
yurîdu | diliyor, istiyor |
ed dunyâ | dünya |
ve min-kum | ve sizden |
men | kim, kimi |
yurîdu | diliyor, istiyor |
el âhirete | ahireti |
summe | sonra |
sarafe-kum | sizi geri çevirdi |
anhum | onlardan |
li yebteliye-kum | sizi imtihan etmek için |
ve lekad | ve andolsun |
afâ ankum | sizi affetti |
ve allâhu | ve Allah |
zû fadlin | fazlın sahibi |
alâ el mu'minîne | mü'minlere karşı |
Andolsun ki; Allah, size olan vaadine sadık kaldı. O'nun (Allah'ın) izni ile onları perişan edip öldürüyordunuz. Fakat, Allah size sevdiğiniz şeyi (galibiyeti) gösterdikten sonra gevşeklik göstermiştiniz. Ve verilen emir hakkında nizaya (anlaşmazlığa) düştünüz ve isyan ettiniz. Sizden kiminiz dünyayı istiyordu (ganimete koştu), kiminiz ahireti istiyordu (onlar şehit olana kadar yerlerinde kaldı). Sonra sizi imtihan etmek için, sizi onlardan geri çevirdi (mağlup olup geri döndünüz) ve andolsun ki, (buna rağmen) sizi affetti. Ve Allah, mü'minlere karşı fazl sahibidir.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 152. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Siz Allah’ın bilgisi, planı dahilinde Allah’ın iradesiyle düşmanlarınızın kökünü kazırken, Allah size olan vaadini yerine getirmiştir.
Ahmet Tekin
Nihayet öyle bir an geldi ki, Allah arzuladığınızı, galibiyeti size gösterdikten sonra, zaafa düştünüz, peygamberin yaptığı harp planı konusunda tartışmaya kalktınız ve sizi yerleştirdiği savunma mevzilerini terkederek âsi oldunuz.
İçinizden dünyayı isteyeniniz de vardı, âhireti isteyeniniz de vardı.
Bir de, Allah sizi denemek için onları mağlup etmekten alıkoydu. Ve andolsun, buna rağmen sorgusuz sualsiz sizin kusurlarınızı bağışladı. Allah mü’minlere çok lütufkârdır.