Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


وَلَقَدْ صَدَقَكُمُ اللّهُ وَعْدَهُ إِذْ تَحُسُّونَهُم بِإِذْنِهِ حَتَّى إِذَا فَشِلْتُمْ وَتَنَازَعْتُمْ فِي الأَمْرِ وَعَصَيْتُم مِّن بَعْدِ مَا أَرَاكُم مَّا تُحِبُّونَ مِنكُم مَّن يُرِيدُ الدُّنْيَا وَمِنكُم مَّن يُرِيدُ الآخِرَةَ ثُمَّ صَرَفَكُمْ عَنْهُمْ لِيَبْتَلِيَكُمْ وَلَقَدْ عَفَا عَنكُمْ وَاللّهُ ذُو فَضْلٍ عَلَى الْمُؤْمِنِينَ ﴿١٥٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lekad sadaka-kumu allâhu va'de-hû iz tehussûne-hum bi izni-hî hattâ izâ feşiltum ve tenâza'tum fî el emri ve asaytum min ba'di mâ erâ-kum mâ tuhıbbûne min-kum men yurîdu ed dunyâ ve min-kum men yurîdu el âhirete summe sarafe-kum anhum li yebteliye-kum ve lekad afâ ankum ve allâhu zû fadlin alâ el mu'minîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lekad ve andolsun
sadaka-kumu allâhu Allah size sadık kaldı
va'de-hû onun vaadi
iz tehussûne-hum onları perişan edip öldürüyordunuz
bi izni-hî onun izni ile
hattâ hatta, öyle ki, fakat
izâ feşiltum gevşeklik göstermiştiniz
ve tenâza'tum ve nizâya (anlaşmazlığa) düştünüz
fî el emri emir hakkında
ve asaytum ve isyan ettiniz
min ba'di sonradan, ...den sonra
mâ erâ-kum size gösterdiği şey
mâ tuhıbbûne sevdiğiniz şey
min-kum sizden
men kim, kimi
yurîdu diliyor, istiyor
ed dunyâ dünya
ve min-kum ve sizden
men kim, kimi
yurîdu diliyor, istiyor
el âhirete ahireti
summe sonra
sarafe-kum sizi geri çevirdi
anhum onlardan
li yebteliye-kum sizi imtihan etmek için
ve lekad ve andolsun
afâ ankum sizi affetti
ve allâhu ve Allah
zû fadlin fazlın sahibi
alâ el mu'minîne mü'minlere karşı

Andolsun ki; Allah, size olan vaadine sadık kaldı. O'nun (Allah'ın) izni ile onları perişan edip öldürüyordunuz. Fakat, Allah size sevdiğiniz şeyi (galibiyeti) gösterdikten sonra gevşeklik göstermiştiniz. Ve verilen emir hakkında nizaya (anlaşmazlığa) düştünüz ve isyan ettiniz. Sizden kiminiz dünyayı istiyordu (ganimete koştu), kiminiz ahireti istiyordu (onlar şehit olana kadar yerlerinde kaldı). Sonra sizi imtihan etmek için, sizi onlardan geri çevirdi (mağlup olup geri döndünüz) ve andolsun ki, (buna rağmen) sizi affetti. Ve Allah, mü'minlere karşı fazl sahibidir.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 152. Ayeti Seyyid Kutub Meali

Allah size verdiği sözü yerine getirdi. Hani size sevdiğinizi (zaferi) gösterdikten sonra bozuluncaya, savaş konusunda görüş ayrılığına düşünceye ve itaatsizlik edinceye kadar müşrikleri kırıp geçiriyordunuz. Kiminiz dünyayı istiyordu, kiminiz de ahireti istiyordu. Sonra sizi deneyden geçirmek için onların başından savdı. Ama yine de sizi affetti. Allah müminlere karşı gerçekten lütuf sahibidir.

Seyyid Kutub