ÂLİ İMRÂN SURESİ 153. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
إِذْ تُصْعِدُونَ وَلاَ تَلْوُونَ عَلَى أحَدٍ وَالرَّسُولُ يَدْعُوكُمْ فِي أُخْرَاكُمْ فَأَثَابَكُمْ غُمَّاً بِغَمٍّ لِّكَيْلاَ تَحْزَنُواْ عَلَى مَا فَاتَكُمْ وَلاَ مَا أَصَابَكُمْ وَاللّهُ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ ﴿١٥٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
iz tus'idûne | uzaklaşıyordunuz |
ve lâ telvûne | ve dönüp bakmıyordunuz |
alâ ehadin | hiç kimseye |
ve er resûlu | ve resûl |
yed'û-kum | sizi çağırıyor |
fî uhrâ-kum | sizin arkanızdan |
fe esâbe-kum | bundan sonra size, isabet etti |
gammen | gam, keder |
bi gammin | gam ile, keder ile |
li keylâ | ... olmaması için |
tahzenû | mahzun oluyorsunuz, üzülüyorsunuz |
alâ mâ fâte-kum | sizin elinizden çıkan şeylere |
ve lâ mâ | ve şeylere değil |
asâbe-kum | size isabet etti |
ve allâhu | ve Allah |
habîrun | haberdar |
bi-mâ ta'melûne | sizin yaptıklarınız şeylere yaptıklarınıza |
Siz (dağa çıkarak) uzaklaşıyor ve dönüp hiç kimseye bakmıyordunuz, (Allah'ın) Resûl'ü ise sizi arkanızdan çağırıyordu. Bundan sonra size gam üstüne gam isabet etti, elinizden çıkan şeyler (zafer, ganimet) ve size isabet eden şeyler (musîbetler) için mahzun olmayın (üzülmeyin) diye. Ve Allah, yaptıklarınızdan haberdardır.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 153. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Hani Rasûl, arkanızdan sizi çağırırken, siz kimseye bakmadan kaçmaktaydınız. Bunun yüzünden Allâh, içinizde üzüntü üstüne üzüntü ile cezalandırdı ki kaybettiğinize üzülmek ya da size isabet etmiş olanla kalmayasınız diye (zafer, ganimet elinizden kaçmış, üstelik utanç verici bir duruma düşmüştünüz). Allâh yapmakta olduklarınızı yaratan olarak, her şeyden haberi olandır.
Ahmed Hulusi