Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


وَمَا أَصَابَكُمْ يَوْمَ الْتَقَى الْجَمْعَانِ فَبِإِذْنِ اللّهِ وَلِيَعْلَمَ الْمُؤْمِنِينَ ﴿١٦٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve mâ asâbe-kum yevme ilteka el cem'âni fe bi izni allâhi ve li ya'leme el mu'minîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve mâ asâbe-kum ve size isabet eden şey
yevme ilteka karşılaştıkları gün
el cem'âni iki grup, iki topluluk
fe bi izni allâhi o zaman, ancak Allah'ın izni ile
ve li ya'leme ve bilmesi için
el mu'minîne mü'minler

Ve iki topluluğun karşılaştığı o gün, size isabet eden şey (musibet) ancak Allah'ın izniyleydi ve mü'minleri bilmesi (belirlenmesi) içindi.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 166. Ayeti Şaban Piriş Meali

(166-167) İki ordunun çarpıştığı gün başınıza gelen ancak Allah’ın izni ile olmuştu. Müminleri belirlemek ve münafıklık edenleri de ortaya çıkarmak için. O münafıklara: -Gelin, Allah yolunda savaşın veya müdafaada bulunun! denilmiş, onlar da: -Savaşmayı bilseydik, ardınızdan gelirdik elbette, demişlerdi. Onlar o gün, imandan çok küfre yakındılar. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Allah onların gizlediğini çok iyi biliyor.

Şaban Piriş