Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


الَّذِينَ اسْتَجَابُواْ لِلّهِ وَالرَّسُولِ مِن بَعْدِ مَآ أَصَابَهُمُ الْقَرْحُ لِلَّذِينَ أَحْسَنُواْ مِنْهُمْ وَاتَّقَواْ أَجْرٌ عَظِيمٌ ﴿١٧٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ellezine estecâbû li allâhi ve er resûli min ba'di mâ asâbe-hum el karhu li ellezîne ahsenû min-hum ve ettekav ecrun azîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ellezine onlar
estecâbû davete icâbet ettiler, uydular
li allâhi Allah'a, Allah için
ve er resûli ve resûle, elçi
min ba'di sonradan, sonra
mâ asâbe-hum onlara isabet eden şey
el karhu yara
li ellezîne onlar için
ahsenû ahsen, en güzel
min-hum onlardan
ve ettekav ve takva sahibi olanlar
ecrun ecir, mükâfat, karşılık
azîmun büyük, en büyük

Onlar (o mü'minler) ki, kendilerine yara isabet ettikten sonra bile Allah'ın ve Resûl'ün davetine icabet ettiler. Onlardan ahsen olanlar (Allah'ın bütün emirlerini yerine getiren, yasak ettiği hiçbir fiili işlemeyenler) ve (azîm) takvaya ulaşanlar için "Azîm Ecir (en büyük mükafat)" vardır.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 172. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Yaralandıktan sonra bile Allah'ın ve Peygamberin davetine icabet edenlere, hele onların içinden iyiliklerde bulunup sakınanlara pek büyük bir ecir var.

Abdulbaki Gölpınarlı