Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


وَلاَ يَحْسَبَنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ أَنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ خَيْرٌ لِّأَنفُسِهِمْ إِنَّمَا نُمْلِي لَهُمْ لِيَزْدَادُواْ إِثْمًا وَلَهْمُ عَذَابٌ مُّهِينٌ ﴿١٧٨﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ yahsebe-enne ellezîne keferû ennemâ numlî lehum hayrun li enfusi-him innemâ numlî lehum li yezdâdû ismen ve lehum azâbun muhînun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ yahsebe-enne ve sakın zannetmesinler
ellezîne keferû kâfirler
ennemâ ... olduğu, ... olması
numlî mühlet veririz, mühlet veriyoruz
lehum onlar için, onlara
hayrun hayırdır
li enfusi-him kendileri için
innemâ ancak, sadece
numlî mühlet veririz, mühlet veriyoruz
lehum onlar için, onlara
li yezdâdû artırmaları için
ismen günah
ve lehum ve onlar için, onlara vardır
azâbun azap
muhînun alçaltıcı

Ve sakın o kâfirler, onlara mühlet vermemizi, kendileri için bir hayır sanmasınlar. Sadece günahlarını artırmaları için onlara mühlet veriyoruz. Ve onlar için ”Alçaltıcı Azap “ vardır.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 178. Ayeti Harun Yıldırım Meali

Kafirler, onlara mühlet vermemizi kendileri için asla bir hayır zannetmesinler. Onlara ancak günahlarını artırmak için mühlet veriyoruz. Şüphesiz ki onlar için alçaltıcı bir azap vardır!

Harun Yıldırım