ÂLİ İMRÂN SURESİ 179. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
مَّا كَانَ اللّهُ لِيَذَرَ الْمُؤْمِنِينَ عَلَى مَآ أَنتُمْ عَلَيْهِ حَتَّىَ يَمِيزَ الْخَبِيثَ مِنَ الطَّيِّبِ وَمَا كَانَ اللّهُ لِيُطْلِعَكُمْ عَلَى الْغَيْبِ وَلَكِنَّ اللّهَ يَجْتَبِي مِن رُّسُلِهِ مَن يَشَاء فَآمِنُواْ بِاللّهِ وَرُسُلِهِ وَإِن تُؤْمِنُواْ وَتَتَّقُواْ فَلَكُمْ أَجْرٌ عَظِيمٌ ﴿١٧٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
mâ kâne | olmadı, değildir |
allâhu | Allah |
li yezere | bırakır, terkeder |
el mu'minîne | mü'minler |
alâ mâ | şey (hal) üzere |
entum | sizi |
aleyhi | onun üzerinde (bulunulan) |
hattâ | oluncaya kadar |
yemîze | ayırt eder, ayırır |
el habîse | kötü |
min et tayyibi | temizden, temiz olandan |
ve mâ kâne | ve olmadı, değildir |
allâhu | Allah |
li yutlia-kum | sizi muttali edecek, bildirecek |
alâ el gaybi | gaybı, bilinmeyeni |
ve lâkinne allâhe | ve lâkin, fakat, Allah |
yectebî | seçer |
min rusuli-hî | kendi resûllerinden, elçilerinden |
men | kimi |
yeşâu | diler |
fe âminû | o zaman, o halde, îmân edin |
bi allâhi | Allah'a |
ve rusuli-hî | ve O'nun resûllerine, elçilerine |
ve in tu'minû | ve eğer îmân ederseniz |
ve tettekû | ve takva sahibi olursanız |
fe lekum | o zaman sizin için vardır |
ecrun azîmun | büyük ecir, mükâfat, karşılık |
Allah, habis olanı (kötüyü), temiz olandan (mü'min olanı, mü'min gözükenden) ayırıncaya kadar mü'minleri, sizin bulunduğunuz hâl üzere (mü'min olanla mü'min gözükenin bir arada olduğu bir durumda) terk edecek değildir. Ve Allah sizi gayba muttali edecek (gaybı bildirecek) değildir. Ve lâkin Allah, resûllerinden dilediği kimseyi seçer (gaybı o resûlüne bildirir). O halde, Allah'a ve O'nun resûllerine îmân edin. Ve eğer âmenû olur ve takva sahibi olursanız, o zaman sizin için "Büyük Ecir" vardır.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 179. Ayeti Ali Ünal Meali
Zaten Allah mü’minleri, murdarı temizden ayırıncaya kadar içinde bulunduğunuz (ve mü’minle münafığın birbirine karıştığı) mevcut durumda bırakacak değildi ve bırakmayacaktır da. Allah, sizin hepinizi gaybe vakıf kılacak (size geleceğinizi gösterecek, kimin mü’min kimin münafık olduğunu hepiniz bilesiniz diye sizi kalblere muttalî edecek) de değildi ve etmeyecektir. Ancak O, dilediği rasûllerini seçer (ve onları dilediği ölçülerde gaybe vâkıf, kalblere muttalî kılar ve sizi tâbi tuttuğu imtihanı onlarla tamamlar). Şu halde siz, Allah’a ve O’nun rasûllerine iman edin. Eğer gerçekten iman eder ve takva dairesi içinde yaşarsanız, sizin için (keyfiyetini burada idrakiniz mümkün bulunmayan) çok büyük bir mükâfat vardır.
Ali Ünal