ÂLİ İMRÂN SURESİ 183. Ayeti Ali Bulaç Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
الَّذِينَ قَالُواْ إِنَّ اللّهَ عَهِدَ إِلَيْنَا أَلاَّ نُؤْمِنَ لِرَسُولٍ حَتَّىَ يَأْتِيَنَا بِقُرْبَانٍ تَأْكُلُهُ النَّارُ قُلْ قَدْ جَاءكُمْ رُسُلٌ مِّن قَبْلِي بِالْبَيِّنَاتِ وَبِالَّذِي قُلْتُمْ فَلِمَ قَتَلْتُمُوهُمْ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ ﴿١٨٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ellezîne | onlar |
kâlû | dediler |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
ahide | ahd etti |
ileynâ | bize |
ellâ nu'mine | îmân etmememiz için |
li resûlin | bir resûle, elçiye |
hattâ | ... oluncaya kadar, ... olmadıkça |
ye'tiye-nâ bi | bize getirir |
kurbânin | bir kurban |
te'kulu-hu en nâru | ateş onu yer |
kul | de, söyle |
kad câe-kum | size gelmişti |
rusulun | resûller, elçiler |
min kablî | benden önce |
bi el beyyinâti | beyyinelerle, açık deliller ile |
ve bi ellezî | ve ki o şey |
kultum | siz söylediniz |
fe lime | o halde niçin |
kateltumû-hum | onları öldürdünüz |
in kuntum | eğer siz ... iseniz |
sâdıkîne | sâdıklar, doğru söyleyenler |
Onlar, "Muhakkak ki Allah, “bize ateşin yiyeceği bir kurbanı getirinceye kadar, hiçbir Resûl’e“ îmân etmememiz için bize ahdetti" dediler. Onlara de ki: "Benden önce Resûller, beyyinelerle ve sizin söylediğiniz o şey ile size gelmişlerdi. Eğer siz sâdıklar (doğru söyleyenler) iseniz, o halde onları niçin öldürdünüz.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 183. Ayeti Ali Bulaç Meali
"Allah bize ateşin yiyeceği bir kurban getirmedikçe hiçbir elçiye inanmamamız konusunda and verdi," diyenlere de ki: "Şüphesiz, benden önce nice elçiler, apaçık belgeler ve söylediklerinizle geldi; eğer, siz doğru idiyseniz, o halde onları ne diye öldürdünüz?"
Ali Bulaç