Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


فَإِن كَذَّبُوكَ فَقَدْ كُذِّبَ رُسُلٌ مِّن قَبْلِكَ جَآؤُوا بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَالْكِتَابِ الْمُنِيرِ ﴿١٨٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe in kezzebûke fe kad kuzzibe rusulun min kabli-ke câû bi el beyyinâti ve ez zuburi ve el kitâbi el munîri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe in kezzebûke artık seni yalanlarlarsa
fe kad kuzzibe oysa, halbuki, öyle ki yalanlanmıştı
rusulun resûller, elçiler
min kabli-ke senden önce
câû bi getirdiler
el beyyinâti beyyineler, açık deliller
ve ez zuburi ve yazılı sahifeler
ve el kitâbi el munîri ve aydınlatıcı (hak yola) ışık tutan nurlu Kitap

Artık seni yalanlarlarsa (üzülme), halbuki, senden önceki, açık belgeler, yazılı sayfalar ve nurlu kitaplar getiren resûller de yalanlanmıştı.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 184. Ayeti Süleyman Ateş Meali

Eğer seni yalanladılarsa, senden önce açık deliller, hikmetli sahifeler ve aydınlatıcı Kitabı getiren peygamberler de yalanlanmıştı.

Süleyman Ateş