ÂLİ İMRÂN SURESİ 187. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
وَإِذَ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ لَتُبَيِّنُنَّهُ لِلنَّاسِ وَلاَ تَكْتُمُونَهُ فَنَبَذُوهُ وَرَاء ظُهُورِهِمْ وَاشْتَرَوْاْ بِهِ ثَمَناً قَلِيلاً فَبِئْسَ مَا يَشْتَرُونَ ﴿١٨٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz ehaze allâhu | ve Allah ... almıştı |
mîsâka | misâk, kesin söz, yemin |
ellezîne | onlar |
ûtû el kitâbe | kitap verildiler |
le tubeyyinunne-hu | onu mutlaka beyan edeceksiniz, açıklayacaksınız |
li en nâsi | insanlara |
ve lâ tektumûne-hu | ve onu gizlemeyeceksiniz |
fe nebezû-hu | fakat onu attılar |
verâe zuhûrihim | sırtlarının arkasına |
ve eşterav bi-hî | ve onu sattılar |
semenen kalîlen | az bir değere |
fe bi'se | oysa ne kötü |
mâ yeşterûne | yaptıkları alışveriş |
Ve Allah, kitap verilenlerden, "Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız ve onu gizlemeyeceksiniz." diye, misâk almıştı. Fakat onu (misâkı), arkalarına attılar (sözlerini tutmadılar) Ve onu az bir değere sattılar. Oysa yaptıkları alışveriş ne kötü.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 187. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Allahın, kutsal kitaplarındaki emir ve hükümleri uygulamakla sorumlu tutulanlardan kesin bir söz, bir taahhüt aldığını onlara hatırlat: Onu, Muhammed’in hak peygamber olduğu, Kur’ân’ın Muhammed’e indirileceği ile ilgili Tevrat ve İncil’deki hükümleri mutlaka insanların iyiliği, kurtuluşu için açıklayacaksınız, bu hususu gizlemeyeceksiniz, buyurmuştu. Onlar taahhütlerini bozarak, sorumluluklarını yerine getirmediler, kitaplarındaki bu hükümleri büsbütün kulak arkası ettiler. Bunları servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula değiştiler. Yaptıkları alışveriş ne kadar kötüdür.
Ahmet Tekin