Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


رَبَّنَا إِنَّكَ مَن تُدْخِلِ النَّارَ فَقَدْ أَخْزَيْتَهُ وَمَا لِلظَّالِمِينَ مِنْ أَنصَارٍ ﴿١٩٢﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

rabbe-nâ inne-ke men tudhıli en nâre fe kad ahzeyte-hu ve mâ li ez zâlimîne min ensârin
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
rabbe-nâ Rabbimiz
inne-ke muhakkak ki sen
men kim, kimi
tudhıli en nâre ateşe sokarsan
fe kad ahzeyte-hu artık onu hakir ve rezil etmişsindir
ve mâ li ez zâlimîne ve zalimler için yoktur
min ensârin yardım edenlerden bir yardımcı

Ey Rabbimiz! Muhakkak ki Sen, kimi ateşe sokarsan artık onu hakir ve rezil etmişsindir. Zalimler için bir yardımcı yoktur.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 192. Ayeti Suat Yıldırım Meali

"Ey Yüce Rabbimiz! Sen kimi ateşe koyarsan, muhakkak onu rezil edersin. Zalimlerin hiç bir yardımcısı yoktur!"

Suat Yıldırım