Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


رَّبَّنَا إِنَّنَا سَمِعْنَا مُنَادِيًا يُنَادِي لِلإِيمَانِ أَنْ آمِنُواْ بِرَبِّكُمْ فَآمَنَّا رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّئَاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ الأبْرَارِ ﴿١٩٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

rabbe-nâ inne-nâ semi'nâ munâdiyen yunâdî li el îmâni en âminû bi rabbi-kum fe âmennâ rabbe-nâ fe agfir lenâ zunûbe-nâ ve keffir annâ seyyiâti-nâ ve teveffe-nâ mea el ebrâri
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
rabbe-nâ Rabbimiz
inne-nâ muhakkak ki biz
semi'nâ işittik
munâdiyen nida eden, davetçi
yunâdî davet ediyor
li el îmâni îmâna
en âminû âmenû olmak, îmân etmek
bi rabbi-kum Rabbinize
fe âmennâ o zaman, böylece biz âmenû olduk îmân ettik
rabbe-nâ Rabbimiz
fe agfir lenâ o halde, artık bizi mağfiret et
zunûbe-nâ günahlarımız
ve keffir annâ ve bizden ört
seyyiâti-nâ günahlarımızı
ve teveffe-nâ ve bizi vefat ettir, öldür
mea el ebrâri ebrar olan (Allah'a ulaşan ve veli olan cennetlik) kullarınla beraber

Rabbimiz! Muhakkak ki biz, “Rabbiniz’e âmenû olun” diye îmâna davet eden davetçiyi işittik, böylece îmân ettik (davetçiye tâbî olarak âmenû olduk) Rabbimiz artık bizim günahlarımızı mağfiret et, seyyiatlarımızı ört ve bizi ebrar olan (Allah'a ulaşan ve veli olan cennetlik) kullarınla beraber vefat ettir.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 193. Ayeti Ömer Nasuhi Bilmen Meali

«Ey Rabbimiz! Biz, 'Rabbinize imân ediniz' diye imâna çağıran bir nidâ edici işittik, hemen imân ettik, ey Rabbimiz! Artık günahlarımızı bize mağfiret buyur ve bizim kusurlarımızı bizden ört ve bizleri sâlih kullar ile beraber öldür.»

Ömer Nasuhi Bilmen