Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


رَبَّنَا وَآتِنَا مَا وَعَدتَّنَا عَلَى رُسُلِكَ وَلاَ تُخْزِنَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ إِنَّكَ لاَ تُخْلِفُ الْمِيعَادَ ﴿١٩٤﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

rabbe-nâ ve âti-nâ mâ vaadte-nâ alâ rusuli-ke ve lâ tuhzi-nâ yevme el kıyâmeti inne-ke lâ tuhlifu el mîâde
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
rabbe-nâ Rabbimiz
ve âti-nâ ve bize ver
mâ vaadte-nâ bize vaad ettiğin şeyi
alâ rusuli-ke senin resûllerin vasıtası ile
ve lâ tuhzi-nâ ve bizi rezil ve perişan etme
yevme el kıyâmeti kıyâmet günü
inne-ke muhakkak ki sen
lâ tuhlifu değiştirmezsin
el mîâde verilen söz, vaad

Rabbimiz! Resûllerin vasıtasıyla bize vaad ettiğin şeyleri bize ver ve kıyamet günü bizi rezil ve perişan etme. Muhakkak ki sen vaadinden dönmezsin.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 194. Ayeti İmam İskender Ali Mihr Meali

Rabbimiz! Resûllerin vasıtasıyla bize vaad ettiğin şeyleri bize ver ve kıyamet günü bizi rezil ve perişan etme. Muhakkak ki sen vaadinden dönmezsin.

İmam İskender Ali Mihr