ÂLİ İMRÂN SURESİ 197. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
مَتَاعٌ قَلِيلٌ ثُمَّ مَأْوَاهُمْ جَهَنَّمُ وَبِئْسَ الْمِهَادُ ﴿١٩٧﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
metâun
kalîlun
summe
me'vâ-hum
cehennemu
ve bi'se
el mihâdu
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
metâun | bir metâ, |
kalîlun | az |
summe | sonra |
me'vâ-hum | onların varacakları, barınacakları yer |
cehennemu | cehennem |
ve bi'se | ve ne kötü |
el mihâdu | döşek, yatak |
(Bu) Az bir metâdır. Sonra onların varacakları yer cehennemdir. Ve o ne kötü bir döşektir.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 197. Ayeti Ahmed Hulusi Meali
O, geçici bir zevk ve tatmindir! Sonunda varacakları yer ise cehennemdir (yapmaları gerekenleri yapmamanın pişmanlığıyla, yanmaya mahkûm oldukları mekân). O ne kötü yaşam ortamı ve şartlarıdır!
Ahmed Hulusi