ÂLİ İMRÂN SURESİ 199. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
وَإِنَّ مِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ لَمَن يُؤْمِنُ بِاللّهِ وَمَا أُنزِلَ إِلَيْكُمْ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيْهِمْ خَاشِعِينَ لِلّهِ لاَ يَشْتَرُونَ بِآيَاتِ اللّهِ ثَمَنًا قَلِيلاً أُوْلَئِكَ لَهُمْ أَجْرُهُمْ عِندَ رَبِّهِمْ إِنَّ اللّهَ سَرِيعُ الْحِسَابِ ﴿١٩٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve inne | ve muhakkak ki |
min ehli el kitâbi | Kitap ehlinden, kitab sahiplerinden |
le men | elbette, mutlaka o kimseler |
yu'minu bi allâhi | Allah'a îmân ederler |
ve mâ unzile | ve indirilen şeye |
ileykum | size |
ve mâ unzile | ve indirilen şeye |
ileyhim | onlara |
hâşiîne li allâhi | Allah'a karşı huşû duyarlar |
lâ yeşterûne | satmazlar |
bi âyâti allâhi | Allah'ın âyetlerini |
semenen kalîlen | az bir pahaya, değere, bedele |
ulâike | işte onlar |
lehum | onlar için, onlara, onların |
ecru-hum | onların karşılıkları, mükâfatları |
inde rabbi-him | Rab'leri katında |
inne allâhe | muhakkak ki Allah |
serîu el hısâbi | hesabı çabuk gören |
Ve muhakkak ki kitap ehlinden öyle kimseler var ki, Allah'a, size indirilene ve kendilerine indirilene mutlaka îmân ederler. Allah'a karşı huşû duyarlar. Allah'ın âyetlerini az bir değere satmazlar. İşte onlar, onların mükâfatları, Rab'lerinin katındadır. Muhakkak ki Allah, hesabı çabuk görendir.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 199. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Ehl-i kitaptan bazıları, Allah’a iman ederler, size indirilene Kur’ân’a iman ederler, kendilerine indirilene, diğer kutsal kitaplara iman ederler. Bunu tam bir samimiyetle, Allah’a kulluk ve itaatin şuuruna erip saygı göstererek yaparlar. Allah’ın âyetlerini servet, makam, mevki gibi geçici dünya menfaatlerine, birkaç pula değişmezler. Onlar, işte onlar için Rableri katında mükâfatlar vardır. Allah hesabı çabuk görür.
Ahmet Tekin