ÂLİ İMRÂN SURESİ 20. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
فَإنْ حَآجُّوكَ فَقُلْ أَسْلَمْتُ وَجْهِيَ لِلّهِ وَمَنِ اتَّبَعَنِ وَقُل لِّلَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ وَالأُمِّيِّينَ أَأَسْلَمْتُمْ فَإِنْ أَسْلَمُواْ فَقَدِ اهْتَدَواْ وَّإِن تَوَلَّوْاْ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ الْبَلاَغُ وَاللّهُ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
fe in hâccû-ke | bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa |
fe kul | o zaman de, söyle |
eslemtu | ben teslim ettim |
vechiye | vechimi, fizik vücudumu |
li allâhi | Allah'a |
ve men ittebea-ni | ve, bana tâbî olan kimseler |
ve kul | ve de, söyle |
li ellezîne | onlara, o kimselere |
ûtû el kitâbe | kitap verilenler |
ve el ummiyyîne | ve ümmiler, kitap verilmeyenler |
e eslemtum | siz teslim oldunuz mu |
fe in eslemû | o zaman eğer teslim etilerse |
fe kad ihtedev | o taktirde hidayete ermişler |
ve in tevellev | ve eğer yüz çevirirlerse |
fe | o zaman |
innemâ | sadece |
aleyke | sana düşen |
el belâgu | tebliğ, bildirme |
ve allâhu | ve Allah |
basîrun | en iyi gören |
bi el ibâdi | kullarını |
Bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa o zaman onlara de ki: “Ben ve bana tâbi olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah'a teslim ettik.” O kitab verilenlere ve ümmîlere: “Siz de vechinizi (fizik vücudunuzu) (Allah'a) teslim ettiniz mi?” de. Eğer teslim ettilerse, o taktirde, hidayete ermişlerdir. Ve eğer yüz çevirirlerse, o zaman sana düşen sadece tebliğdir. Ve Allah, kullarını en iyi görendir.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 20. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
(Habîbim) seninle mücâdele ederlerse (şöyle) de: «Ben, bana tâbi olanlarla birlikde, kendimî Allaha teslîm etmişimdir», Kendilerine Kitab verilenlerle ümmîlere (Arab müşriklerine) de deki: «Siz de İslâmı (Allaha teslîm olmayı) kabul etdiniz mi»? Eğer İslama girerlerse muhakkak doğru yolu bulurlar. Eğer yüz çevirirlerse artık sana düşen (vâzîfe) ancak tebliğdir. Allah kulları (nı) lâyıkıyle görücüdür.
Hasan Basri Çantay