Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


فَإنْ حَآجُّوكَ فَقُلْ أَسْلَمْتُ وَجْهِيَ لِلّهِ وَمَنِ اتَّبَعَنِ وَقُل لِّلَّذِينَ أُوْتُواْ الْكِتَابَ وَالأُمِّيِّينَ أَأَسْلَمْتُمْ فَإِنْ أَسْلَمُواْ فَقَدِ اهْتَدَواْ وَّإِن تَوَلَّوْاْ فَإِنَّمَا عَلَيْكَ الْبَلاَغُ وَاللّهُ بَصِيرٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe in hâccû-ke fe kul eslemtu vechiye li allâhi ve men ittebea-ni ve kul li ellezîne ûtû el kitâbe ve el ummiyyîne e eslemtum fe in eslemû fe kad ihtedev ve in tevellev fe innemâ aleyke el belâgu ve allâhu basîrun bi el ibâdi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe in hâccû-ke bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa
fe kul o zaman de, söyle
eslemtu ben teslim ettim
vechiye vechimi, fizik vücudumu
li allâhi Allah'a
ve men ittebea-ni ve, bana tâbî olan kimseler
ve kul ve de, söyle
li ellezîne onlara, o kimselere
ûtû el kitâbe kitap verilenler
ve el ummiyyîne ve ümmiler, kitap verilmeyenler
e eslemtum siz teslim oldunuz mu
fe in eslemû o zaman eğer teslim etilerse
fe kad ihtedev o taktirde hidayete ermişler
ve in tevellev ve eğer yüz çevirirlerse
fe o zaman
innemâ sadece
aleyke sana düşen
el belâgu tebliğ, bildirme
ve allâhu ve Allah
basîrun en iyi gören
bi el ibâdi kullarını

Bundan sonra eğer seninle tartışırlarsa o zaman onlara de ki: “Ben ve bana tâbi olanlar vechimizi (fizik vücudumuzu) Allah'a teslim ettik.” O kitab verilenlere ve ümmîlere: “Siz de vechinizi (fizik vücudunuzu) (Allah'a) teslim ettiniz mi?” de. Eğer teslim ettilerse, o taktirde, hidayete ermişlerdir. Ve eğer yüz çevirirlerse, o zaman sana düşen sadece tebliğdir. Ve Allah, kullarını en iyi görendir.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 20. Ayeti Suat Yıldırım Meali

Buna karşı seninle münakaşaya kalkışanlara de ki: "Ben yüzümü, özümü Allah’a teslim ettim. Bana bağlı olanlar da O’na teslim oldular." O Ehl-i kitapla, kitap ehli olmayan ümmîlere (müşriklere) de ki: "Siz de teslim olup müslüman olmaya var mısınız?" Eğer hakka teslim olup İslâm’a girerlerse doğru yolu bulmuş olurlar. Yok, eğer yüz çevirirlerse, sana düşen görev, sadece hakkı tebliğdir. Allah kullarını hakkıyla görür.

Suat Yıldırım