Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


فَلَمَّا وَضَعَتْهَا قَالَتْ رَبِّ إِنِّي وَضَعْتُهَا أُنثَى وَاللّهُ أَعْلَمُ بِمَا وَضَعَتْ وَلَيْسَ الذَّكَرُ كَالأُنثَى وَإِنِّي سَمَّيْتُهَا مَرْيَمَ وِإِنِّي أُعِيذُهَا بِكَ وَذُرِّيَّتَهَا مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ ﴿٣٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe lemmâ vadaat-hâ kâlet rabbi in-nî vada'tu-hâ unsâ ve allâhu a'lemu bi mâ vadaat ve leyse ez zekeru ke el unsâ ve in-nî semmeytu-hâ meryeme ve in-nî uîzu-hâ bi-ke ve zurriyyete-hâ min eş şeytâni er racîmi
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe lemmâ fakat .... olunca
vadaat-hâ onu doğurdu
kâlet rabbi Rabbim dedi
in-nî muhakkak ki ben, gerçekten ben
vada'tu-hâ unsâ ben onu kız doğurdum
ve allâhu a'lemu ve Allah bildi, biliyordu
bi mâ vadaat neyi doğurduğunu
ve leyse ez zekeru ve erkek .... değildir
ke el unsâ kız gibi
ve in-nî ve muhakkak ki ben
semmeytu-hâ onu isimlendirdim, adını koydum
meryeme meryem
ve in-nî ve muhakkak ki ben
uîzu-hâ bi-ke onu sana sığındırırım, emanet ederim
ve zurriyyete-hâ ve onun zurriyetini, neslini
min eş şeytâni er racîmi kovulmuş şeytandan

Fakat onu doğurunca: “Rabbim, gerçekten ben onu kız olarak doğurdum” dedi. Ve Allah, onun ne doğurduğunu çok iyi biliyordu. “Erkek, kız (çocuğu) gibi değildir. Ben onu, "Meryem" diye isimlendirdim ve muhakkak ki ben, onu ve onun zurriyetini, taşlanmış şeytandan Sana sığındırırım” dedi.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 36. Ayeti Ali Bulaç Meali

Fakat onu doğurduğunda -Allah onun ne doğurduğunu daha iyi bilirken- dedi ki: "Rabbim, doğrusu bir kız (çocuğu) doğurdum. Erkek ise, kız gibi değildir. Ona Meryem adını koydum. Ben onu ve soyunu o taşa tutulmuş (kovulmuş) şeytandan Sana sığındırırım."

Ali Bulaç