Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


فَتَقَبَّلَهَا رَبُّهَا بِقَبُولٍ حَسَنٍ وَأَنبَتَهَا نَبَاتًا حَسَنًا وَكَفَّلَهَا زَكَرِيَّا كُلَّمَا دَخَلَ عَلَيْهَا زَكَرِيَّا الْمِحْرَابَ وَجَدَ عِندَهَا رِزْقاً قَالَ يَا مَرْيَمُ أَنَّى لَكِ هَذَا قَالَتْ هُوَ مِنْ عِندِ اللّهِ إنَّ اللّهَ يَرْزُقُ مَن يَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ ﴿٣٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

fe tekabbele-hâ rabbu-hâ bi kabûlin hasenin ve enbete-hâ nebâten hasenen ve keffele-hâ zekeriyyâ kullemâ dehale aleyhâ zekeriyyâ el mihrâbe vecede inde-hâ rızkan kâle yâ meryemu ennâ leki hâzâ kâlet huve min indillâhi inne allâhe yerzuku men yeşâu bi gayri hısâbın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
fe tekabbele-hâ böylece onu kabul etti (buyurdu)
rabbu-hâ onun Rabbi
bi kabûlin hasenin güzel bir kabul ile
ve enbete-hâ ve onu yetiştirdi
nebâten hasenen güzel bir şekilde (yetiştirme ile)
ve keffele-hâ ve ona kefil kıldı, bakmakla mükellef kıldı
zekeriyyâ Zekeriyya (A.S)
kullemâ dehale her girişinde
aleyhâ onun yanına
zekeriyyâ Zekeriyya (A.S)
el mihrâbe mihrab, ibadet ettiği yer
vecede inde-hâ onun yanında buldu
rızkan rızık
kâle yâ meryemu ey Meryem dedi
ennâ leki hâzâ bu sana nasıl, nereden
kâlet huve o ... dedi
min indillâhi Allah'ın katından
inne allâhe muhakkak ki Allah
yerzuku rızıklandırır
men yeşâu dilediği kimseyi
bi gayri hısâbın hesapsız

Böylece Rabbi onu güzel bir kabulle kabul buyurdu, güzel bir şekilde yetiştirdi. Ve Zekeriyya (A.S)'ı, ona bakmakla mükellef kıldı. Zekeriyya (A.S), onun yanına mihraba her girişinde, onun yanında bir rızık bulurdu, “Yâ Meryem, bu sana nasıl, nereden (geldi)?” deyince, o da: “O, Allah'ın katından” diyordu. Muhakkak ki Allah, dilediği kimseyi hesapsız rızıklandırır.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 37. Ayeti Ahmet Varol Meali

Rabbi onu güzel bir kabulle kabul etti; güzel bir şekilde yetiştirip büyüttü ve onun bakımını Zekeriyya'nın yükümlülüğüne verdi. Zekeriyya ne zaman onun bulunduğu mabede girse yanında yiyecek bulurdu. 'Ey Meryem! Bu sana nereden geliyor?' derdi. O da: 'Allah'ın katındandır. Şüphesiz Allah dilediğine hesapsız rızık verir' derdi.

Ahmet Varol