ÂLİ İMRÂN SURESİ 44. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
ذَلِكَ مِنْ أَنبَاء الْغَيْبِ نُوحِيهِ إِلَيكَ وَمَا كُنتَ لَدَيْهِمْ إِذْ يُلْقُون أَقْلاَمَهُمْ أَيُّهُمْ يَكْفُلُ مَرْيَمَ وَمَا كُنتَ لَدَيْهِمْ إِذْ يَخْتَصِمُونَ ﴿٤٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
zâlike | işte bu |
min enbâi | haberlerinden |
el gaybi | gayb |
nûhî-hi ileyke | onu sana vahyediyoruz |
ve mâ kunte | ve sen ... değildin |
ledey-him | onların yanında |
iz yulkûne | attıkları zaman |
eklâme-hum | kalemleri |
eyyu-hum | onların hangisi |
yekfulu meryeme | Meryem'e kefil olacak, bakımını üstlenecek |
ve mâ kunte | ve sen ... değildin |
ledey-him | onların yanında |
iz yahtesımûne | onlar tartışıyorlar |
İşte bu, gayb haberlerindendir, onu sana vahyediyoruz. Ve “Meryem'e, onlardan hangisi kefil (vekil) olacak?” diye, onlar (kura çekmek için) kalemlerini attıkları zaman, sen onların yanlarında değildin. Ve onlar tartışırken de, sen onların yanlarında değildin.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 44. Ayeti Ali Fikri Yavuz Meali
İşte bu Meryem, Zekeriyya ve Yahya (Aleyhisselâm) kıssaları, sana vahyetmekte olduğumuz gayb haberlerindendir. Ey Rasûlüm, yoksa Meryemi hangisi himayesine alacak diye, Tevrat yazdıkları kalemleriyle kur’a atarlarken, sen onların yanlarında değildin; çekişirlerken de yanlarında bulunmuyordun.
Ali Fikri Yavuz