Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


وَلاَ تُؤْمِنُواْ إِلاَّ لِمَن تَبِعَ دِينَكُمْ قُلْ إِنَّ الْهُدَى هُدَى اللّهِ أَن يُؤْتَى أَحَدٌ مِّثْلَ مَا أُوتِيتُمْ أَوْ يُحَآجُّوكُمْ عِندَ رَبِّكُمْ قُلْ إِنَّ الْفَضْلَ بِيَدِ اللّهِ يُؤْتِيهِ مَن يَشَاء وَاللّهُ وَاسِعٌ عَلِيمٌ ﴿٧٣﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve lâ tu'minû illâ li men tebia dîne-kum kul inne el hudâ hudâ allâhi en yu'tâ ehadun misle mâ ûtîtum ev yuhâccû-kum inde rabbi-kum kul inne el fadla bi yedi allâhi yu'tî-hi men yeşâu ve allâhu vâsiun alîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve lâ tu'minû inanmayın, îmân etmeyin
illâ li men o kimseden başka
tebia dîne-kum sizin dîninize tâbî oldu, uydu
kul de, söyle
inne el hudâ muhakkak ki hidayet (Allah'a ulaşmak)
hudâ allâhi Allah'ın hidayetidir (Allah'ın Kendisine ulaştırmasıdır)
en yu'tâ verilmesi
ehadun bir kimse, bir başkası
misle benzer
mâ ûtîtum size verilen şey
ev yuhâccû-kum yoksa onlar sizinle çekişiyorlar mı
inde rabbi-kum Rabbiniz'in huzurunda
kul de, söyle
inne el fadla muhakkak ki fazilet
bi yedi allâhi Allah'ın elinde
yu'tî-hi onu verir
men yeşâu dilediği kimseye, dilediğine
ve allâhu vâsiun ve Allah Vâsi'dir (ilmi geniştir, herşeyi kapsar)
alîmun en iyi bilendir

Ve (Ehli Kitap): “Sizin dîninize tâbî olandan başkasına inanmayın.” (dediler). (Habibim onlara) De ki: “Muhakkak ki hidayet Allah'a ulaşmaktır. (İnsanın ruhunun ölmeden önce Allah’a ulaşmasıdır.) Size verilenin bir benzerinin, bir başkasına verilmesidir.” Yoksa onlar, Rabbiniz'in huzurunda, sizinle çekişiyorlar mı? (Onlara) De ki: “Muhakkak ki fazl Allah’ın elindedir. Onu dilediğine verir.” Ve Allah, Vâsi’dir (ilmi geniştir, herşeyi kapsar), Alîm'dir (en iyi bilendir).

ÂLİ İMRÂN SURESİ 73. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali

«Ve dîninize tâbi olandan başkasına aman vermeyin» (Habîbim onlara) de ki: «Şübhesiz doğru yol Allahın yoludur» (O güruh aralarında da şöyle derler:) «Size verilenin benzeri hiç bir kimseye verilmiş olduğuna, yahud onların (müslümanların) Rabbiniz indinde size karşı deliller, hüccetler getireceklerine (inanmayın)». De ki: «Lûtf-ü inayet muhakkak Allahın elindedir. Onu kime dilerse ona verir. Allah, rahmeti bol olan, her şey'i hakkıyle bilendir».

Hasan Basri Çantay