Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


وَمِنْ أَهْلِ الْكِتَابِ مَنْ إِن تَأْمَنْهُ بِقِنطَارٍ يُؤَدِّهِ إِلَيْكَ وَمِنْهُم مَّنْ إِن تَأْمَنْهُ بِدِينَارٍ لاَّ يُؤَدِّهِ إِلَيْكَ إِلاَّ مَا دُمْتَ عَلَيْهِ قَآئِمًا ذَلِكَ بِأَنَّهُمْ قَالُواْ لَيْسَ عَلَيْنَا فِي الأُمِّيِّينَ سَبِيلٌ وَيَقُولُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ ﴿٧٥﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve min ehli el kitâbi men in te'menhu bi kıntârin yueddihî ileyke ve minhum men in te'menhu bi dînârin lâ yueddihî ileyke illâ mâ dumte aleyhi kâimen zâlike bi ennehum kâlû leyse aleynâ fî el ummiyyîne sebîlun ve yekûlûne alâ allâhi el kezibe ve hum ya'lemûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve min ve ...den, ...dan
ehli el kitâbi kitap ehli, kitap sahipleri
men kimse, kimseler
in te'menhu eğer onu, ona emanet etsen
bi kıntârin kantarlarca, tartı ile, ölçü ile, kantar kantar
yueddihî onu iade eder, geri verir
ileyke sana
ve minhum ve onlardan
men kimse, kimseler
in te'menhu eğer onu, ona emanet etsen
bi dînârin bir dinar
lâ yueddihî iade etmez, geri vermez, onu
ileyke sana
illâ mâ dumte ancak, devamlı olmadıkça
aleyhi kâimen onun üzerine, dikilici, ayakta durucu
zâlike işte bu
bi ennehum hiç şüphesiz onların
kâlû dediler
leyse aleynâ değildir, bizim üzerimize, bize
fî el ummiyyîne okuma yazma bilmeyenler, ümmîler hakkında
sebîlun bir yol, sorumluluk
ve yekûlûne ve diyorlar
alâ allâhi Allah'ın üzerine
el kezibe yalan söyledi
ve hum ve onlar
ya'lemûne biliyorlar

Kitap ehlinden öyle kimseler var ki; ona kantar kantar (altın) emanet etsen onu sana iade eder. Ve yine onlardan öyle kimseler var ki; eğer ona bir dinar emanet versen başında devamlı dikilmedikçe onu sana iade etmez. Bu onların: “Ümmiler hakkında bizim üzerimize bir yol (sorumluluk) yoktur.” demelerindendir. Allah’a karşı bilerek yalan söylüyorlar.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 75. Ayeti Ömer Öngüt Meali

Ehl-i kitaptan öylesi vardır ki, ona yükler dolusu mal emanet bıraksan, onu sana eksiksiz iâde eder. Fakat onların içinde öylesi de vardır ki, ona bir dinar versen tepesine dikilmedikçe onu sana ödemez. “Kitap ehli olmayan Araplar'ın ve sair kimselerin (hakkını yemekten dolayı) üzerimize bir sorumluluk yoktur. ” derler ve onlar Allah adına bile bile yalan söylerler.

Ömer Öngüt