ÂLİ İMRÂN SURESİ 78. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
وَإِنَّ مِنْهُمْ لَفَرِيقًا يَلْوُونَ أَلْسِنَتَهُم بِالْكِتَابِ لِتَحْسَبُوهُ مِنَ الْكِتَابِ وَمَا هُوَ مِنَ الْكِتَابِ وَيَقُولُونَ هُوَ مِنْ عِندِ اللّهِ وَمَا هُوَ مِنْ عِندِ اللّهِ وَيَقُولُونَ عَلَى اللّهِ الْكَذِبَ وَهُمْ يَعْلَمُونَ ﴿٧٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve inne | ve muhakkak ki |
min-hum | onlardan |
le ferîkan | bir grup mutlaka |
yelvûne | eğip bükerler |
elsinete-hum | dillerini |
bi el kitâbi | Kitab'? |
li tahsebû-hu | sizin onu zannetmeniz için |
min el kitâbi | Kitab'dan |
ve mâ huve | ve o değildir |
min el kitâbi | Kitab'dan |
ve yekûlûne | ve derler |
huve | o |
min indi allâhi | Allah'ın katından |
ve mâ huve | ve o değildir |
min indi allâhi | Allah'ın katından |
ve yekûlûne | ve derler |
alâ allâhi | Allah'a karşı |
el kezibe | yalan |
ve hum | ve onlar |
ya'lemûne | biliyorlar, bilirler |
Ve muhakkak ki onlardan (Ehli Kitap'tan) bir grup mutlaka, onu (okuduklarını) kitaptan zannetmeniz için kitabı okurken dillerini eğip bükerler oysa o kitaptan değildir. O, Allah'ın katından olmadığı halde: “O, Allah'ın katındandır.” derler. Ve onlar Allah'a karşı bilerek yalan söylüyorlar.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 78. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Onlardan öyle bir gurup daha vardır ki, söyledikleri Allah'ın kitabından olmadığı halde ondan olduğunu sanasınız diye, dilleriyle kitabı çarpıtırlar. Ve Allah'tan olmadığı halde bu Allah'tandır derler. Böylece bile bile Allah'a karşı yalan uydururlar.
Abdullah Parlıyan