ÂLİ İMRÂN SURESİ 79. Ayeti Ali Ünal Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
مَا كَانَ لِبَشَرٍ أَن يُؤْتِيَهُ اللّهُ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ ثُمَّ يَقُولَ لِلنَّاسِ كُونُواْ عِبَادًا لِّي مِن دُونِ اللّهِ وَلَكِن كُونُواْ رَبَّانِيِّينَ بِمَا كُنتُمْ تُعَلِّمُونَ الْكِتَابَ وَبِمَا كُنتُمْ تَدْرُسُونَ ﴿٧٩﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
mâ kâne | olmadı, olmaz, olamaz |
li beşerin | bir insan için |
en yu'tiye-hu allâhu | Allah ona vermesi |
el kitâbe | kitap |
ve el hukme | ve hikmet |
ve en nubuvvete | ve nebilik, peygamberlik |
summe | sonra |
yekûle | der |
li en nâsi | insanlara |
kûnû | olun |
ıbâden | kul |
min dûni allâhi | Allah'tan başka |
ve lâkin | ve lâkin, fakat |
kûnû | olun |
rabbâniyyîne | kendini Rabb'e adamış |
bi mâ | sebebiyle, ...'den dolay? |
kuntum | siz oldunuz |
tuallimûne el kitâbe | siz kitabı öğretiyorsunuz |
ve bimâ | ve sebebiyle, ...'den dolayı |
kuntum | siz oldunuz |
tedrusûne | tedris ediyorsunuz, öğreniyorsunuz |
Bir insan için, Allah'ın kendisine kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra onun insanlara; “Allah'tan başka bana kul olun” demesi olamaz (mümkün değildir). Fakat, sizin kitabı tedris etmiş (okuyup öğrenmiş) olmanız ve öğretiyor olmanızdan dolayı ancak: “Rabbâni (kendini Rabb'e adamış) kullar olunuz” der.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 79. Ayeti Ali Ünal Meali
Allah, bir kişiye Kitap, hüküm (manevî ve misyonu çerçevesinde maddî sahada hakimiyet, doğru ve yerinde karar verebilme ve doğru ile yanlışı ayırt edebilme kabiliyeti ile Allah’ın hükümlerini uygulama yetkisi) ve peygamberlik versin, sonra da bu kişi kalkıp insanlara, “Allah’ı bırakın ve bana kul olun!” desin, bu asla mümkün değildir ve olmamıştır. Oysa her peygambere şunu demek yaraşır ve nitekim her peygamber bunu demiştir: “Kitabı okuyor, öğretiyor ve üzerinde çalışıyorsunuz, o halde Hak’ kın öğrenip öğrettiğinizi uygulayan sadık ve ihlâslı kulları olun!”
Ali Ünal