Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


مَا كَانَ لِبَشَرٍ أَن يُؤْتِيَهُ اللّهُ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ ثُمَّ يَقُولَ لِلنَّاسِ كُونُواْ عِبَادًا لِّي مِن دُونِ اللّهِ وَلَكِن كُونُواْ رَبَّانِيِّينَ بِمَا كُنتُمْ تُعَلِّمُونَ الْكِتَابَ وَبِمَا كُنتُمْ تَدْرُسُونَ ﴿٧٩﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

mâ kâne li beşerin en yu'tiye-hu allâhu el kitâbe ve el hukme ve en nubuvvete summe yekûle li en nâsi kûnû ıbâden min dûni allâhi ve lâkin kûnû rabbâniyyîne bi mâ kuntum tuallimûne el kitâbe ve bimâ kuntum tedrusûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
mâ kâne olmadı, olmaz, olamaz
li beşerin bir insan için
en yu'tiye-hu allâhu Allah ona vermesi
el kitâbe kitap
ve el hukme ve hikmet
ve en nubuvvete ve nebilik, peygamberlik
summe sonra
yekûle der
li en nâsi insanlara
kûnû olun
ıbâden kul
min dûni allâhi Allah'tan başka
ve lâkin ve lâkin, fakat
kûnû olun
rabbâniyyîne kendini Rabb'e adamış
bi mâ sebebiyle, ...'den dolay?
kuntum siz oldunuz
tuallimûne el kitâbe siz kitabı öğretiyorsunuz
ve bimâ ve sebebiyle, ...'den dolayı
kuntum siz oldunuz
tedrusûne tedris ediyorsunuz, öğreniyorsunuz

Bir insan için, Allah'ın kendisine kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra onun insanlara; “Allah'tan başka bana kul olun” demesi olamaz (mümkün değildir). Fakat, sizin kitabı tedris etmiş (okuyup öğrenmiş) olmanız ve öğretiyor olmanızdan dolayı ancak: “Rabbâni (kendini Rabb'e adamış) kullar olunuz” der.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 79. Ayeti Bekir Sadak Meali

Allah'in kendisine Kitab'i hukmu, peygamberligi verdigi insanogluna: «Allah'i birakip bana kulluk edin» demek yarasmaz, fakat: «Kitabi ogrettiginize, okudugunuza gore Rabb'e kul olun» demek yarasir.

Bekir Sadak