ÂLİ İMRÂN SURESİ 81. Ayeti Diyanet İşleri Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
وَإِذْ أَخَذَ اللّهُ مِيثَاقَ النَّبِيِّيْنَ لَمَا آتَيْتُكُم مِّن كِتَابٍ وَحِكْمَةٍ ثُمَّ جَاءكُمْ رَسُولٌ مُّصَدِّقٌ لِّمَا مَعَكُمْ لَتُؤْمِنُنَّ بِهِ وَلَتَنصُرُنَّهُ قَالَ أَأَقْرَرْتُمْ وَأَخَذْتُمْ عَلَى ذَلِكُمْ إِصْرِي قَالُواْ أَقْرَرْنَا قَالَ فَاشْهَدُواْ وَأَنَاْ مَعَكُم مِّنَ الشَّاهِدِينَ ﴿٨١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve iz ehaze allâhu | ve Allah aldığı zaman |
mîsâkan | misak |
nebiyyîne | peygamberler |
lemâ | olduğu zaman |
âteytu-kum | size verdim |
min kitâbin | (kitaptan) kitabı |
ve hikmetin | ve hikmet |
summe | sonra |
câe-kum | size geldi |
resûlun | resûl |
musaddikun | tasdik eden |
limâ | o şeyi |
mea-kum | sizinle beraber |
le tu'minunne bi-hî | mutlaka ona îmân edeceksiniz |
ve le tensurunne-hu | ve mutlaka ona yardım edeceksiniz |
kâle | dedi, söyledi |
e akrartum | ikrar ettiniz mi, kabul ettiniz mi |
ve ehaztum | ve aldınız |
alâ zâlikum | bunu üzerinize |
ısrî | zor, ağır |
kâlû | dediler |
akrarnâ | ikrar ettik, kabul ettik, |
kâle | dedi |
fe eşhedû | o zaman, öyle ise, şahit olun |
ve ene mea-kum | ve ben, sizinle beraberim |
min eş şâhidîne | şahitlerden |
Ve Allah, nebilerden, “Size kitap ve hikmet verdim. Sonra size, beraberinizde olanı (Allah'ın size verdiği kitapları) tasdik eden bir Resûl geldiği zaman, O'na mutlaka îmân edeceksiniz ve O'na mutlaka yardım edeceksiniz” diye misak aldığı zaman, “İkrar ettiniz mi (kabul ettiniz mi?) ve bu ağır (ahdimi) üzerinize aldınız mı?” diye buyurdu. (Onlar da): “İkrar ettik (kabul ettik)” dediler. (Allahû Teâlâ): “Öyleyse şahit olun ve Ben sizinle beraber şahitlerdenim.” buyurdu.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 81. Ayeti Diyanet İşleri Meali
Hani, Allah peygamberlerden, “Andolsun, size vereceğim her kitap ve hikmetten sonra, elinizdekini doğrulayan bir peygamber geldiğinde, ona mutlaka iman edeceksiniz ve ona mutlaka yardım edeceksiniz” diye söz almış ve, “Bunu kabul ettiniz mi; verdiğim bu ağır görevi üstlendiniz mi?” demişti. Onlar, “Kabul ettik” demişlerdi. Allah da, “Öyleyse şahid olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım” demişti.
Diyanet İşleri