Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


كَيْفَ يَهْدِي اللّهُ قَوْمًا كَفَرُواْ بَعْدَ إِيمَانِهِمْ وَشَهِدُواْ أَنَّ الرَّسُولَ حَقٌّ وَجَاءهُمُ الْبَيِّنَاتُ وَاللّهُ لاَ يَهْدِي الْقَوْمَ الظَّالِمِينَ ﴿٨٦﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

keyfe yehdi allâhu kavmen keferû ba'de îmâni-him ve şehidû enne er resûle hakkun ve câe-hum el beyyinâtu ve allâhu lâ yehdi el kavme ez zâlimîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
keyfe nasıl
yehdi allâhu Allah hidayet eder
kavmen kavim, topluluk
keferû inkâr ettiler, kâfir oldu
ba'de îmâni-him îmânlarından sonra
ve şehidû ve şahit oldular
enne er resûle resûlün ... olduğuna
hakkun hak, gerçek
ve câe-hum ve onlara geldi
el beyyinâtu beyyineler, açık deliller kanıtlar, belgeler, ispat vasıtaları
ve allâhu ve Allah
lâ yehdi hidayete erdirmez
el kavme ez zâlimîne zalimler kavmi

Îmânlarından sonra inkâr eden kavmi, Allah nasıl hidayete erdirir? Ve onlar, Resûl’ün Hak olduğuna şahit oldular ve onlara beyyineler (açık deliller) geldi. Ve Allah, zâlimler kavmini hidayete erdirmez.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 86. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali

Allah, o kavme nasıl doğru yolu gösterir ki inandıktan sonra kâfir olmuştur. Halbuki onlar, Peygamberin gerçek olduğuna da tanıklık etmişlerdi, onlara apaçık deliller de gelmişti ve Allah, zâlim kavmi doğru yola sevk etmez ki.

Abdulbaki Gölpınarlı