Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.


إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ بَعْدَ إِيمَانِهِمْ ثُمَّ ازْدَادُواْ كُفْرًا لَّن تُقْبَلَ تَوْبَتُهُمْ وَأُوْلَئِكَ هُمُ الضَّآلُّونَ ﴿٩٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

inne ellezîne keferû ba'de îmâni-him summe ezdâdû kufran len tukbele tevbetu-hum ve ulâike hum ed dâllûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
inne ellezîne muhakkak ki onlar
keferû inkâr ettiler
ba'de îmâni-him îmânlarından sonra
summe sonra
ezdâdû arttırdılar
kufran küfürlerini
len tukbele asla kabul olunmaz
tevbetu-hum onların tövbeleri
ve ulâike ve onlar
hum ed dâllûne onlar dalâlette olanlardır

Muhakkak ki, îmân ettikten sonra inkâr edenlerin ve sonra da küfürlerini artıranların, onların (üçüncü defa fıska düşenlerin) tövbeleri asla kabul edilmez. Ve işte onlar, dalâlette olanlardır.

ÂLİ İMRÂN SURESİ 90. Ayeti Diyanet İşleri (eski) Meali

İnandıktan sonra inkar edip, inkarda aşırı gidenler var ya, onların tevbeleri kabul edilmeyecektir. İşte sapıklar onlardır.

Diyanet İşleri (eski)