ÂLİ İMRÂN SURESİ 91. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Medine döneminde inmiştir. 200 âyettir. Sûre, adını 33. âyette geçen “Âl-i İmrân” tamlamasından almıştır. Âl-i İmrân, İmrân ailesi demektir.
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُواْ وَمَاتُواْ وَهُمْ كُفَّارٌ فَلَن يُقْبَلَ مِنْ أَحَدِهِم مِّلْءُ الأرْضِ ذَهَبًا وَلَوِ افْتَدَى بِهِ أُوْلَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ وَمَا لَهُم مِّن نَّاصِرِينَ ﴿٩١﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
inne ellezîne | muhakkak ki onlar |
keferû | inkâr ettiler |
ve mâtû | ve öldüler |
ve hum | ve onlar |
kuffârun | kâfir olarak |
fe len yukbele | artık asla kabul olunmaz |
min ehadi-him | onların birinden, hiç birinden |
mil'u el ardı | yeryüzü dolusu |
zeheben | altın |
ve lev iftedâ bi-hî | ve onu fidye olarak verse |
ulâike | işte onlar |
lehum | onlar için vardır |
azâbun elîmun | elim, acı azap |
ve mâ lehum | ve onlar için yoktur |
min nâsırîne | (yardımcılardan), yardımcı |
Muhakkak ki, inkâr edip, kâfîr olarak ölenlerin hiç birinden, yeryüzü dolusu altını olsa ve onu fidye olarak verse artık asla kabul edilmez. İşte onlar, onlar için "elim azap" vardır. Ve onlar için bir yardımcı yoktur.
ÂLİ İMRÂN SURESİ 91. Ayeti Ahmet Tekin Meali
Gerçekten kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek ört-bas edip inkârda ısrar ile, kâfir olarak yahut mürted olarak ölenler var ya, onların hiçbirinden, fidye olarak dünya dolusu altın verecek olsalar dahi, asla kabul edilmeyecek, kendilerini kurtaramayacaklardır. Onlar için can yakıp inleten müthiş bir azap vardır. Hiç yardım edenleri de olmayacaktır.
Ahmet Tekin