Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ فَإِذَا أُوذِيَ فِي اللَّهِ جَعَلَ فِتْنَةَ النَّاسِ كَعَذَابِ اللَّهِ وَلَئِن جَاء نَصْرٌ مِّن رَّبِّكَ لَيَقُولُنَّ إِنَّا كُنَّا مَعَكُمْ أَوَلَيْسَ اللَّهُ بِأَعْلَمَ بِمَا فِي صُدُورِ الْعَالَمِينَ ﴿١٠﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

ve min en nâsi men yekûlu âmennâ bi allâhi fe izâ ûziye fîllâhi (fî allâhi) ceale fitnete en nâsi ke azâbi allâhi ve le in câe nasrun min rabbi-ke le yekûlunne innâ kunnâ mea-kum e ve leyse allâhu bi a'leme bi mâ sudûri el âlemîne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
ve ve
min ...'den
en nâsi insanlar
men kim, kimse
yekûlu der, diyor
âmennâ biz îmân ettik (biz âmenû olduk)
bi allâhi Allah'a
fe artık, o zaman
izâ ûziye eziyet edildiği zaman
fîllâhi (fî allâhi) Allah hakkında, Allah yolunda
ceale yaptı, kıldı
fitnete fitne
en nâsi insan
ke gibi
azâbi allâhi Allah'ın azabı
ve le ve elbette, mutlaka
in câe gelirse
nasrun bir yardım
min ...'den
rabbi-ke senin Rabbin
le elbette, mutlaka
yekûlunne derler
innâ muhakkak ki biz
kunnâ biz ... olduk
mea-kum sizinle birlikte, beraber
e mi?
ve ve
leyse değil
allâhu Allah
bi a'leme en iyi bilen
bi mâ şey ile, şeyi
içinde, ...'de
sudûri göğüsler, sineler
el âlemîne âlemler

Ve insanlardan, “biz Allah’a îmân ettik” diyenlere Allah yolunda eziyet edildiği zaman, insanlara Allah’ın azabıymış gibi fitne çıkardılar. Eğer Rabbinden yardım gelirse, muhakkak: “Biz sizinle gerçekten beraberdik.” derler. Allah, âlemlerin sinesinde olanları en iyi bilen değil mi?

ANKEBÛT SURESİ 10. Ayeti Ahmet Varol Meali

İnsanlardan öyleleri vardır ki: 'İman ettik' der, ancak Allah uğrunda kendisine eziyet edildiğinde insanların eziyetlerini Allah'ın azabı gibi sayar. Rabbinden bir zafer geldiğinde andolsun: 'Şüphesiz biz de sizinle beraberdik' diyeceklerdir. Oysa Allah alemlerin (insanların) göğüslerinde olanları daha iyi bilen değil midir?

Ahmet Varol