ANKEBÛT SURESİ 10. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ فَإِذَا أُوذِيَ فِي اللَّهِ جَعَلَ فِتْنَةَ النَّاسِ كَعَذَابِ اللَّهِ وَلَئِن جَاء نَصْرٌ مِّن رَّبِّكَ لَيَقُولُنَّ إِنَّا كُنَّا مَعَكُمْ أَوَلَيْسَ اللَّهُ بِأَعْلَمَ بِمَا فِي صُدُورِ الْعَالَمِينَ ﴿١٠﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
min | ...'den |
en nâsi | insanlar |
men | kim, kimse |
yekûlu | der, diyor |
âmennâ | biz îmân ettik (biz âmenû olduk) |
bi allâhi | Allah'a |
fe | artık, o zaman |
izâ ûziye | eziyet edildiği zaman |
fîllâhi (fî allâhi) | Allah hakkında, Allah yolunda |
ceale | yaptı, kıldı |
fitnete | fitne |
en nâsi | insan |
ke | gibi |
azâbi allâhi | Allah'ın azabı |
ve le | ve elbette, mutlaka |
in câe | gelirse |
nasrun | bir yardım |
min | ...'den |
rabbi-ke | senin Rabbin |
le | elbette, mutlaka |
yekûlunne | derler |
innâ | muhakkak ki biz |
kunnâ | biz ... olduk |
mea-kum | sizinle birlikte, beraber |
e | mi? |
ve | ve |
leyse | değil |
allâhu | Allah |
bi a'leme | en iyi bilen |
bi mâ | şey ile, şeyi |
fî | içinde, ...'de |
sudûri | göğüsler, sineler |
el âlemîne | âlemler |
Ve insanlardan, “biz Allah’a îmân ettik” diyenlere Allah yolunda eziyet edildiği zaman, insanlara Allah’ın azabıymış gibi fitne çıkardılar. Eğer Rabbinden yardım gelirse, muhakkak: “Biz sizinle gerçekten beraberdik.” derler. Allah, âlemlerin sinesinde olanları en iyi bilen değil mi?
ANKEBÛT SURESİ 10. Ayeti Hasan Basri Çantay Meali
İnsanlardan öyle adam vardır ki «Allaha inandık» der de Allah uğrunda eziyyete (dûçâr) edildiği zaman insanların (kendi hakkındaki) fitnesini Allahın azâbı imiş gibi tanır. Andolsun ki Rabbinden bir nusret gelirse onlar: «Biz de hakıykaten sizinle beraberdik» diyecekler muhakkak. Allah, aalemlerin sineleri içinde ne var, çok iyi bilen değil midir?
Hasan Basri Çantay