ANKEBÛT SURESİ 12. Ayeti Muhammed Esed Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَقَالَ الَّذِينَ كَفَرُوا لِلَّذِينَ آمَنُوا اتَّبِعُوا سَبِيلَنَا وَلْنَحْمِلْ خَطَايَاكُمْ وَمَا هُم بِحَامِلِينَ مِنْ خَطَايَاهُم مِّن شَيْءٍ إِنَّهُمْ لَكَاذِبُونَ ﴿١٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve
kale
ellezî
keferû
li ellezîne
âmenû
ittebiû
sebîle-nâ
velnahmil (ve li nahmil)
hatâyâ-kum
ve mâ hum
bi hâmilîne
min hatâyâ-hum
min şey'in
inne-hum
le
kâzibûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve | ve |
kale | dedi |
ellezî | ki o |
keferû | inkâr ederler |
li ellezîne | o kimselere |
âmenû | âmenû oldular, Allah'a ulaşmayı dilediler |
ittebiû | tâbî olun |
sebîle-nâ | bizim yolumuz |
velnahmil (ve li nahmil) | ve biz taşıyalım, biz yüklenelim |
hatâyâ-kum | sizin hatalarınız |
ve mâ hum | ve onlar değil |
bi hâmilîne | yüklenenler |
min hatâyâ-hum | onların, diğerlerinin hatalarından |
min şey'in | bir şeyden |
inne-hum | muhakkak ki onlar |
le | elbette, gerçekten |
kâzibûne | yalancılardır |
Ve inkâr edenler, âmenû olanlara: "Bizim yolumuza tâbî olun. Sizin hatalarınızı (günahlarınızı) yüklenelim." dediler. Onlar, diğerlerinin hatalarından bir şey yüklenecek değiller. Muhakkak ki onlar, yalancılardır.
ANKEBÛT SURESİ 12. Ayeti Muhammed Esed Meali
Ve (O, şunu da bilir ki,) hakkı inkar edenler, (her zaman olduğu gibi,) inananlara: "(Gelin) bizim (hayat) tarzımıza uyun, günahlarınız bizim boynumuza!" derler. Halbuki onlar, (bu şekilde yanılttıkları kimselerin) hiçbir günahını yüklenmezler: Dikkat edin, onlar yalancıdırlar!
Muhammed Esed