ANKEBÛT SURESİ 14. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَى قَوْمِهِ فَلَبِثَ فِيهِمْ أَلْفَ سَنَةٍ إِلَّا خَمْسِينَ عَامًا فَأَخَذَهُمُ الطُّوفَانُ وَهُمْ ظَالِمُونَ ﴿١٤﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve lekad
erselnâ
nûhan
ilâ kavmi-hi
fe
lebise
fî-him
elfe
senetin
illâ
hamsîne
âmen
fe
ehaze-hum
et tûfânu
ve hum
zâlimûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve lekad | ve andolsun |
erselnâ | biz gönderdik |
nûhan | Nuh |
ilâ kavmi-hi | onun kavmine, kendi kavmine |
fe | artık, böylece, sonra |
lebise | kaldı |
fî-him | onların arasında |
elfe | bin (1000) |
senetin | sene, yıl |
illâ | hariç |
hamsîne | elli (50) |
âmen | yıllar |
fe | artık, böylece, sonra |
ehaze-hum | onları aldı, onları helâk etti |
et tûfânu | tufan |
ve hum | ve onlar |
zâlimûne | zulmedenler, zalimler |
Ve andolsun ki Biz, Nuh (A.S)’ı kavmine (Resûl olarak) gönderdik. Böylece onların arasında 1000 seneden 50 yıl eksik olarak (950 yıl) kaldı. Sonra onları (Nuh (A.S)’ın kavmini) tufan aldı. Ve onlar zalimlerdi.
ANKEBÛT SURESİ 14. Ayeti Abdulbaki Gölpınarlı Meali
Ve andolsun ki biz Nûh'u, kavmine gönderdik de aralarında tam bin yıldan elli yıl eksik bir müddet kaldı; derken onları tufan helâk etti ve onlar zâlimlerdi.
Abdulbaki Gölpınarlı