Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.


إِنَّمَا تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ أَوْثَانًا وَتَخْلُقُونَ إِفْكًا إِنَّ الَّذِينَ تَعْبُدُونَ مِن دُونِ اللَّهِ لَا يَمْلِكُونَ لَكُمْ رِزْقًا فَابْتَغُوا عِندَ اللَّهِ الرِّزْقَ وَاعْبُدُوهُ وَاشْكُرُوا لَهُ إِلَيْهِ تُرْجَعُونَ ﴿١٧﴾


Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali

innemâ ta'budûne min dûnillâhi (min duni allâhi) evsânen ve tahlukûne ifken inne ellezîne ta'budûne min dûnillâhi (min duni allâhi) lâ yemlikûne lekum rızkân fe ibtegû indallâhi (inde allâhi) er rızka va'budûhu (ve u'budû-hu) veşkurû lehu ileyhi turceûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime Türkçe karşılığı
innemâ sadece, fakat
ta'budûne tapıyorsunuz
min dûnillâhi (min duni allâhi) Allah'tan başka
evsânen putlar
ve tahlukûne ve halkediyorsunuz, uyduruyorsunuz
ifken yalan, iftira
inne muhakkak ki
ellezîne onlar
ta'budûne tapıyorsunuz
min dûnillâhi (min duni allâhi) Allah'tan başka
lâ yemlikûne malik değiller
lekum sizin için
rızkân rızık
fe o zaman, böylece, artık, öyleyse
ibtegû isteyin
indallâhi (inde allâhi) Allah'ın katında
er rızka rızık
va'budûhu (ve u'budû-hu) ve ona kul olun
veşkurû ve şükredin
lehu ona
ileyhi ona
turceûne döndürüleceksiniz

Fakat siz, Allah’tan başka putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Muhakkak ki sizin, Allah’tan başka taptıklarınız, size rızık vermeye malik değillerdir. Öyleyse rızkı, Allah’ın katından isteyin ve O’na kul olun ve O’na şükredin. O’na döndürüleceksiniz.

ANKEBÛT SURESİ 17. Ayeti Diyanet İşleri Meali

“Siz, Allah’ı bırakarak ancak putlara tapıyorsunuz ve yalan uyduruyorsunuz. Allah’ı bırakarak taptıklarınızın size hiçbir rızık vermeye güçleri yetmez. Öyle ise rızkı Allah’ın katında arayın. O’na kulluk edin ve O’na şükredin. Siz yalnız O’na döndürüleceksiniz.”

Diyanet İşleri