ANKEBÛT SURESİ 18. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَإِن تُكَذِّبُوا فَقَدْ كَذَّبَ أُمَمٌ مِّن قَبْلِكُمْ وَمَا عَلَى الرَّسُولِ إِلَّا الْبَلَاغُ الْمُبِينُ ﴿١٨﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
                                  ve in
                
                                  tukezzibû
                
                                  fe
                
                                  kad
                
                                  kezzebe
                
                                  umemun
                
                                  min kabli-kum
                
                                  ve
                
                                  mâ alâr resûli (alâ er resûli)
                
                                  illâl belâgu (illâ el belâgu)
                
                                  el mubînu
                
                                
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
                
                
                  
                  
                
                söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
| Kelime | Türkçe karşılığı | 
|---|---|
| ve in | ve eğer | 
| tukezzibû | yalanlıyorsunuz (yalanlarsınız) | 
| fe | o zaman, böylece, ... de (dahi) | 
| kad | olmuştu | 
| kezzebe | tekzip etti, yalanladı | 
| umemun | ümmetler | 
| min kabli-kum | sizden önce, sizden önceki | 
| ve | ve | 
| mâ alâr resûli (alâ er resûli) | resûlün üzerine değil | 
| illâl belâgu (illâ el belâgu) | tebliğden başka | 
| el mubînu | apaçık | 
Ve eğer tekzip ederseniz (yalanlarsanız), sizden önceki ümmetler de tekzip etmiştiler. Resûllerin üzerine apaçık tebliğden başka bir (sorumluluk) yoktur.
ANKEBÛT SURESİ 18. Ayeti Abdullah Parlıyan Meali
Ve eğer beni yalanlarsanız bilin ki, başka toplumlar da sizden önce, Allah'ın peygamberlerini yalanladılar. Elçiye düşen, sadece kendisine emanet edilen mesajı, apaçık bir şekilde iletmektir.”
Abdullah Parlıyan
 Kuran Mealleri
                    Kuran Mealleri