ANKEBÛT SURESİ 2. Ayeti Bekir Sadak Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
أَحَسِبَ النَّاسُ أَن يُتْرَكُوا أَن يَقُولُوا آمَنَّا وَهُمْ لَا يُفْتَنُونَ ﴿٢﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
e
hasibe
en nâsu
en yutrakû
en yekûlû
âmennâ
ve hum
lâ yuftenûne
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
e | mi? |
hasibe | sandı |
en nâsu | insan(lar) |
en yutrakû | terkedilecek, bırakılacaklar |
en yekûlû | onların demeleri |
âmennâ | biz îmân ettik |
ve hum | ve onlar |
lâ yuftenûne | imtihan edilmez |
İnsanlar, "amenna (îmân ettik)" demekle imtihan edilmeden bırakılacaklarını mı sandılar?
ANKEBÛT SURESİ 2. Ayeti Bekir Sadak Meali
(2-3) And olsun, biz kendilerinden oncekileri de denemisken, insanlar, «Inandik» deyince, denenmeden birakilacaklarini mi sanirlar? Allah elbette dogrulari ortaya koyacak ve elbette yalancilari da ortaya cikaracaktir.
Bekir Sadak