ANKEBÛT SURESİ 23. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Mekke döneminde inmiştir. 69 âyettir. Sûre, adını 41. âyette geçen “el-Ankebût” kelimesinden almıştır. Ankebût, dişi örümcek demektir.
وَالَّذِينَ كَفَرُوا بِآيَاتِ اللَّهِ وَلِقَائِهِ أُوْلَئِكَ يَئِسُوا مِن رَّحْمَتِي وَأُوْلَئِكَ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ ﴿٢٣﴾
Ayet Transkripsiyonu ve Sade Meali
ve ellezîne
keferû
bi âyâtillâhi (âyâti allâhi)
ve likâi-hî
ulâike
yeisû
min rahmetî
ve ulâike
lehum
azâbun elîmun
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
söz öbeklerinin üzerine farenizi sürükleyerek çevirilerini görebilirsiniz. Çevirileri tablo halinde görmek için buraya tıklayın
Kelime | Türkçe karşılığı |
---|---|
ve ellezîne | ve onlar |
keferû | inkâr ettiler, örttüler |
bi âyâtillâhi (âyâti allâhi) | Allah'ın âyetlerini |
ve likâi-hî | ve ona mülâki olmayı, ulaşmayı |
ulâike | işte onlar |
yeisû | ümidi kestiler |
min rahmetî | rahmetimden |
ve ulâike | ve işte onlar |
lehum | onlar için vardır |
azâbun elîmun | elîm azap |
Allah’ın âyetlerini ve O’na (Allah’a) mülâki olmayı (ruhlarını hayatta iken Allah’a ulaştırmayı) inkâr edenler; işte onlar, rahmetimden ümidi kestiler. Ve işte onlar ki; onlar için elîm azap vardır.
ANKEBÛT SURESİ 23. Ayeti Suat Yıldırım Meali
Allah’ın âyetlerini ve âhirette O’na kavuşmayı inkâr edenler, işte onlar, Ben’im merhametimden ümitlerini kesenlerdir. Onlara gayet acı bir azap vardır.
Suat Yıldırım